Ahmed Eş-Şara: “Süveyda da bizim, Dürziler de!”

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şerâ’nın, Süveyda’daki Dürzi topluluğu hakkında yaptığı son açıklamalar, ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden derin bir zaafı gözler önüne serdi. Şam yönetimi, İsrail bayrağı sallayan, devrimin sembollerini ayaklar altına alan ve işgalci Siyonistlerle açık iş birliği içinde olan unsurlar karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor.

“Bütün bir topluluğu, içinden çıkan birkaç kişinin tutumuyla yargılayamayız” diyerek başlayan açıklama, aslında haince kalkışmaları ve millî direnişe yapılan ihaneti meşrulaştırma çabasından başka bir anlam taşımıyor. Oysa hakikat çok daha açıktır: Süveyda’da Dürzi gruplar, sadece pasif bir duruşla değil, aktif şekilde İsrail’le iş birliği içinde hareket etmekte, Suriye topraklarında fiilî bir bölünmenin önünü açmaktadır.

Ahmed Eş-şerâ, Dürzi topluluğunu “Suriye’nin asli bir unsuru” olarak tanımlarken, bu unsurun bugün sahada nasıl bir fonksiyon üstlendiğini görmezden geliyor. İsrail ile koordineli hareket eden ve ülke genelinde muhalefete karşı kin güden bu yapılar, nasıl dokunulmaz geliyor?

Bu açıklamalar, Şam’ın ne yazık ki artık tehlikeyi içselleştiremediğini ve gerçek tehditlerin karşısında hâlâ zaaf içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Dürzi ayrılıkçılığı, masum bir kimlik meselesi değil, doğrudan bir güvenlik sorunudur. Süveyda’da açılan her İsrail bayrağı, sadece Suriye’nin değil, ümmetin kalbine saplanan bir hançerdir.

Suriye halkı yıllardır zalim Baas rejiminin zulmüne direnmiş, kanla, gözyaşıyla ve sabırla bu devrimi büyütmüştür. Ancak şimdi, Siyonist işgale yol veren unsurları “birlik” söylemiyle aklamaya çalışmak, bu direnişe yapılacak en büyük ihanettir. Gerçek birlik, sapkın gruplara göz yummakla değil, ümmetin şiarlarına sahip çıkmakla sağlanır.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın