Adsız tasarım 20240823 161833 0000

İsrail’e giden petrolü neden kesemiyoruz; “iki devlet, tek ihanet” mi?

Türkiye’de 7 Ekim’in ardından katliamda sınır tanımayan, gözünü kan bürümüş terörist İsraille ticaretin kesilmesi yönünde tepkiler yoğunlaşınca, hükümet Nisan ayında belli kalem mallar için İsrail’le ticareti kısıtlamış, karar kamuoyunu yatıştırmayınca Mayıs 2024’te ihracatı tamamen durdurma kararı almıştı.

Ancak Azerbaycan’dan Adana’nın Ceyhan ilçesine kadar gelen ve buradan İsrail’e sevk edilen petrol için herhangi bir kısıtlama ve ihracat yasağı söz konusu değil. Bebek katili İsrail’e bir damla petrolün bile gönderilmesini istemeyen vatandaşların aylardır SOCAR önünde süren protesto eylemleri ‘ihanet, İran’ın kışkırtması’ gibi suçlamalarla bastırılarak işgalcilere petrol akışı ne yazık ki devam ediyor. Türkiye üzerinden petrolüne kavuşan Siyonist katiller, aylardır Gazze’ye ölüm yağdırıyor..

İhanetin merkezindeki Bakü Tiflis Ceyhan Boru hattı, Azerbaycan petrolünü Gürcistan üzerinden Türkiye’nin Akdeniz limanlarına taşıyan ve petrolün buradan İsrail’in de içinde olduğu dünyanın dört bir yanına sevk edildiği bir gaz boru hattı. Azerbaycan, BTC kanalıyla İsrail’in petrol ihtiyacının %40’ını karşılıyor.

455844

Azerbaycan – İsrail ilişkileri 

Azerbaycan’ın İsrail ile ilişkileri uzun zamandır askeri ve gözetleme ekipmanı, petrol tedariki ve daha yakın zamanda havacılık teknolojisi ticareti üzerine kuruludur. İsrail, başkent Bakü’de büyükelçiliğini 1993 yılında açtı. Azerbaycan, İsrail’e 1999 yılında petrol tedarik etmeye başladı. Ancak ilişkilerdeki dönüm noktası, Bakü’nün orduyu modernize etme ihtiyacı ve İsrail’in Türkiye ile bozulan ilişkileri arasında yeni ortaklar aramasının her iki ülkeyi de yakınlaştırabileceğini söyleyen Azerbaycanlı analist Zaur Shiriyev’e göre 2010 yılında gerçekleşmiştir.

2011’de Azerbaycan, İsrail’in en büyük ticaret ortağı olarak listenin başına geçti ve dönemin mevcut verilerine göre İsrail’e yılda yaklaşık 2,5 milyon ton petrol ihraç ediyordu. Aynı yıl, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi’nin (SOCAR) yan kuruluşu olan Hazar Sondaj Şirketi, İsrail’in Med Ashdod petrol sahasıyla bir anlaşma imzalayarak yüzde beş hisse ve bölgede açık deniz sondajı hakları elde etti.

İlişkiler geliştikçe Azerbaycan, İsrail askeri teçhizatına yaptığı harcamaları artırdı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre, 2015-2019 yılları arasında İsrail, Azerbaycan’a silah ithalatının %60’ını sağladı. Bu teçhizat ve İsrail insansız hava araçlarının satın alınması, Azerbaycan’ın 2020’de Ermenistan ile 44 günlük savaşta zafer kazanmasına yardımcı oldu.

7 Ekim sonrası Azerbaycan’ın tutumu

Azerbaycan, 7 Ekim’in ardından Gazze’de yaşanan soykırım savaşı sonrasında resmi olarak İsrail’i kınamadı. Bakü’nün Gazze için şimdiye kadar attığı tek adım, “İsrail ile Hamas arasındaki düşmanlıkların sona ermesine yol açacak acil bir insani ateşkes çağrısı yapan BM Genel Kurulu kararı lehine oy kullanmak” oldu. Dış politika uzmanı Eldar Mamedov’a göre bu, “[Azerbaycan’ın] gidebileceği en ileri nokta”.

Azerbaycanlı milletvekili Rasim Musabeyli, Voice of America Azerbaycan Servisi’ne verdiği röportajda, 7 Ekim saldırısından kısa bir süre sonra İsrail’le dayanışma içinde olduğunu ifade ederek, “Çok sayıda sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açan saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu zor zamanlarda İsrail’in yanındayız.” demişti.

Ekim 2023’te SOCAR, Doğu Akdeniz’de yeni doğal gaz rezervlerini keşfetme ve geliştirme lisansı alan altı şirket arasındaydı. İsrail’in dönemin Enerji Bakanı Israel Katz, “Kazanan şirketler, önümüzdeki üç yıl içinde doğal gaz keşfine benzeri görülmemiş bir yatırım yapma sözü verdi ve bu da umarız yeni doğal gaz rezervlerinin keşfiyle sonuçlanacaktır.” açıklaması yaptı.

Aynı yıl Azerbaycan Tel Aviv’de büyükelçiliğini açtı.

Türkiye’nin politikası: ‘Ne etkimiz, ne yetkimiz var!’

Gelelim, Ekim 2023’ten hemen sonra İsrail ile Hamas arasında arabuluculuk yapmak için hevesli olan, ancak İsrail’in vahşet boyutuna varan katliamlarının peş peşe gelmesiyle ‘Gazze’ye yeteri kadar insani yardım ulaşıncaya kadar’ İsrail ile tüm ticareti rafa kaldıran Türkiye var. 

Ancak bağımsız gazeteci Metin Cihan’ın yaptığı bir araştırma, Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden BTC kanalıyla terör devleti İsrail’e nasıl akmaya devam ettiğini ortaya koydu.

158659

Türkiye’nin BTC bölümünü işleten devlet petrol ve gaz şirketi BOTAŞ’tan alınan verileri kullanan Cihan, Ceyhan’dan aylık olarak milyonlarca varil petrolün İsrail’e sevkinin devam ettiğini ortaya koydu. Metin Cihan, “Enerji Bakanımıza göre, petrolün nereye sevk edildiği üzerinde ne etkimiz ne de yetkimiz var. Petrol Azerbaycan tarafından satılıyor. Biz sadece payımızı alıyoruz” dedi.

20240822 190859

Cihan, mevcut anlaşmalar göz önüne alındığında Türkiye’nin geçmişte attığı imzayla, bu ticaret rotasına yaptırım uygulayamayacak bir pozisyonda olduğunu belirtti.

Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı anlaşmasına göre çatışma/terör halinde bile petrol akışını sağlamakla yükümlüyüz. Bu ticaret, insan haklarından ve devlet egemenliğinden bile üstün sayılıyor. Buna karşılık, Ceyhan’dan tankerlere yüklenen her bir varil petrolden 80 Cent pay alıyoruz.

BP ile yapmış olduğumuz anlaşmaya göre her ne sebeple olursa olsun petrol sevkiyatının aksaması halinde BP’ye tazminat ödüyoruz. 

Öte yandan, hem BP ile hem Azerbaycan ve Gürcistan ile yapılan anlaşmalar, bölgede hangi gelişme olursa olsun boru hattının faal kalmasını esas alıyor. Hatta, gerektiğinde ülkelerdeki iç hukukun boru hattı lehine düzenlenmesi taahhüt ediliyor.

Anlaşma maddeleri öyle bir düzenlenmiş ki, yarısından çoğu Türkiye topraklarından geçen, Türk limanında tankerlere ulaşan, %6,5 hisse sahibi olduğumuz bu boru hattına dair karar alamıyoruz. Dolayısıyla, İsrail’e bu konuda yaptırım uygulayamıyoruz.

Galiba aşırı yetkili Cumhurbaşkanımızın da elinden bir şey gelmiyor. Bill Clinton, Bakü Tiflis Ceyhan boru hattı anlaşmasını ABD’nin en büyük dış politika başarılarından biri olarak tanımlamıştı.” sözleriyle vahametini özetledi.

Oysa Türk halkı, sonucu ne olursa olsun bu kirli ticareti sonlandırmanın ortaya çıkaracağı bedeli ödemeye hazır. Kesilen hiçbir ceza, Gazze’de her saniye akan çocukların kanından, paramparça olup poşetlere toplanan Müslüman şehitlerden, açlıktan eriyip yok olan masum bebeklerin acısından daha ağır olamaz. İsrail’i petrolden mahrum etmek gibi büyük bir kozu elinde tutan Türkiye’den beklenen şey bellidir. Vicdanı olan herkes de bu hususta hemfikirdir..

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın