Fransa’da yaşanan bir olay, ülkedeki din özgürlüğü ve ayrımcılık tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Avrupa İslamofobi ile Mücadele Topluluğu’nun (CCIE) açıklamasına göre, başörtülü bir Müslüman kadın, bir kamu görevlisiyle tokalaşmayı reddetmesi nedeniyle karakola çağrıldı ve uzun süreli bir sorguya alındı.

Kadın, yetkililere verdiği ifadede, dini inançları gereği tokalaşmayı reddettiğini belirtti. Ancak bu reddi, yerine getirmesi gereken bir görevi engelleme gibi asılsız gerekçelerle suçlamaya dönüştürüldü. Sorgu sırasında kadın, dini inançları, siyasi görüşleri ve özel hayatıyla ilgili sayısız soruya maruz kaldı. Polis, hatta kadının ailesi ve çevresi hakkında da bilgi toplamaya çalıştı.

Olay, Fransa’da yaşayan Müslümanların karşılaştığı ayrımcılık ve baskının somut bir örneği olarak gösteriliyor. Hukukçular, bir bireyin dini inançları nedeniyle temel haklarının kısıtlanmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyorlar. Bu durum, Fransa’daki laiklik ilkesinin yorumlanması ve uygulanmasıyla ilgili yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.