Aylar sonra gelen ticaret engeli ve ‘İstismarcılık’ suçlaması!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aylardır yükselen seslerin ardından alınan ani bir kararla Türkiye’den İsrail’e ihracat kısıtlamasına ilişkin sert bir açıklama yaparak; “Filistin davasına sahip çıkacağız. Dirayetli duruşu yok sayanları Allah’a havale ediyoruz.” dedi.

Erdoğan ve Ak Parti hükümeti, 7 Ekim’den bu yana, gözü dönmüş Siyonist canavarların eliyle Gazze halkına uygulanan katliama pasif kınamalarla tepki göstermekle eleştirildi. Türkiye’nin hemen her ilinde, özellikle de seçim mitinglerinde insanlar, İsrail’e yapılan ihracatın kesilmesi yönünde seslerini yükseltti. 

Ekranlarda her gün parçalanmış çocuk cesetleri, bombalanan hastaneler, gözü yaşlı masumlarla yüzyılın soykırımına tanık olan vicdan sahipleri, ihracat adı altında süren kanlı suç ortaklığını protesto etti. 

‘İsrail’le ticaret Filistin’e ihanet’ sloganıyla özdeşleşen söz konusu protestolarda polisin şiddete varan sert müdahalesi ve eylemcilerin sesinin kesilmek istenmesi, iktidara yönelik var olan öfkeyi büyüttü.

Tepkilerin dozunun artmasına karşılık hükümet kanadının, İsrail adına yapılan ihracatın aslında Filistin halkına yapıldığı yönündeki algı çalışmaları da tutmadı.

Ve hükümet, soykırım savaşının 6. ayında geri adım attı, ‘Israrla İsrail halkına gönderilmediği’ iddia edilen 54 kalem ürünün ihracatının engellendiği, ateşkes olmaması halinde ilave tedbirlerin süreceği açıklandı. 

“İstismarcılar görmese de..”

 Erdoğan, İsrail’e ihracat kısıtlamasına ilişkin, “Filistin davasına sahip çıkacağız. Dirayetli duruşu yok sayanları Allah’a havale ediyoruz. Ülkemizin Gazze ve Filistin için tüm imkanlarını nasıl seferber ettiğini, ülkemizdeki istismarcılar görmese de sahadaki masumlar çok iyi görüyor. İlave tedbirler Gazze’ye yardım ulaşıncaya kadar sürecek” dedi.

Geçtiğiniz günlerde Diyarbakır’dan Gazze’ye gönüllü giden ve Gazzeli cocukları ameliyat eden çocuk cerrahı Dr. Taner Kamacı, geri döndüğünde Gazze halkının selamını getirmiş ve Gazzelilerin Türkiye’ye kırgınlığını şu sözlerle ifade etmişti:

“Neden bizim yanımızda olmadılar? Neden en azından ticareti durdurmuyorlar? Bizi açlıktan öldürenlere neden meyve-sebze, çelik gönderiyorlar? Diye soruyorlar. Bunları çok duydum.”

Kaynak: Mira Haber