aksa baskin aa 2027846

Aşırılıkçı eylemler tırmanıyor: Mescid-i Aksa’da güvenlik tehlikede!

Şin Bet Başkanı Ronen Bar, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere karşı artan yerleşimci şiddetinin İsrail’e “tanımlanamaz hasarlar” verdiğini ve ülkeyi “tanımsız bir duruma getirdiğini” belirtti.

Perşembe günü Channel 12 News’de yayımlanan mektubunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’a seslenen Bar, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’i eleştirerek, onun El Aksa Camisi’ne yönelik eylemlerinin “kan dökülmesine neden olabileceği” konusunda uyardı.

Ben Gvir, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya birçok defa saldırı düzenledi. Mescid-i Aksa, yıllardır süregelen uluslararası anlaşmalar gereği Müslüman olmayanların istenmeyen ziyaretlerinin ve dini ritüellerinin yasaklandığı bir alandır.

Bar, mektubunda Batı Şeria’daki yerleşimci şiddetinin giderek “yaygın ve belirgin” bir hal aldığını vurgulayarak, radikal grupların “devlet tarafından yasal şekilde sağlanan” silahlarla teçhiz edildiğini ifade etti.

Hükümetin yumuşak yaklaşımının ve Filistinlilere karşı, uzun bir süredir yaygın bir şiddet eylemi haline gelen aşırı sağcı grup Hilltop Youth’a “gizli” polis desteğinin, bu eylemleri “terörizme” denk tutarak teşvik ettiğini sözlerine ekledi.

Bu örtülü desteğin hareketi meşrulaştırdığını ve “önemli ölçüde” genişlediğini, böylece güvenlik güçlerinin faaliyetlerini zayıflattığını kaydetti.

Grubun eylemlerinin denetlenmesinin yalnızca geçici bir çözüm olduğunu ve “sorunun özüne inmeyi sağlamadığını” belirten yetkili, bunun ülke liderleri tarafından ele alınması gerektiğini vurguladı.

Bar, yerleşimci saldırılarındaki artışın İsrail’in “küresel düzeyde meşruiyetini yitirmesine” neden olduğunu, bunun da güvenlik güçlerine ek bir yük getirdiğini ve Filistinlilerin karşı eylemlerine yol açtığını ifade etti.

Bar, Ben Gvir’in Mescid-i Aksa’ya gerçekleştirdiği son baskını hatırlatarak, “Bu gelişmeler kan dökülmesine yol açacak ve İsrail Devleti’nin imajını bozulmasına neden olacak” uyarısında bulundu.

“Bunun yanlış ve tehlikeli olduğuna dair net bir açıklamaya ihtiyaç duyduğuma inanıyorum – hem etik hem de güvenlik açısından. Bu durumu durdurmak için bakanlıklar arası bir çabaya gereksinim var. Bu konunun hükümetin en önemli hedeflerinden biri haline gelmesi gerektiğine inanıyorum.” diye ekledi.

Netanyahu’nun desteklemeyi reddetmesi üzerine Ben Gvir’in perşembe günü yapılan kabine toplantısını terk ettiği bildirildi.

Gallant, Ben Gvir’in “sorumsuz davranışlarının ulusal güvenliği tehdit ettiğini ve toplumsal bir bölünmeye yol açtığını” belirterek Bar’ın mektubunu destekledi.

Ben Gvir’in ofisi yaptığı açıklamada, Bar’ı “7 Ekim’e yol açan fikirler ve hataların sorumluluğunu saptırmak amacıyla Bakan Ben Gvir’e saldırmaya çalışmakla” itham etti.

İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim birimleri uluslararası hukuka göre yasadışı olarak kabul edilmektedir.

Yerleşimciler, büyük ölçüde İsrail askeri koruması altında, işgal altındaki topraklarda Filistinlilere karşı sürekli saldırılarda bulunmaktadır.

Gazze’ye yönelik saldırıların başlamasından sonra bu tür eylemler arttı.

İsrailli yetkililerin zaman zaman kınamaları olsa da önde gelen insan hakları örgütleri, bölgedeki şiddetin artmasından İsrail’in sorumlu olduğunu birçok kez ifade etmiştir.

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın