Suriye’nin başkenti Şam’da uzun yıllardır sessiz kalan Hamra Tiyatrosu, Esed rejiminin çöküşünün ardından ilk kez izleyiciyle buluştu. “Ulusal Tiyatro” adıyla sahnelenen oyun, ülkedeki siyasi ve sosyal konulara yer verdi. Ancak kimi çevreler, yıllar sonra perdelerin açılmasını kültürel bir canlanma olarak yorumlarken, kimileri ise bunun İslam ahlâkına ve toplumsal değerlere uygun olmayan karma ortamlara zemin hazırlamasından endişe ediyor.
Uzun süre kapalı kalan ve halk arasında “Suriye halk tiyatrosu” olarak bilinen Hamra Tiyatrosu’nda iki Suriyeli oyuncunun sahnelediği oyun, rejim sonrası dönemin ilk gösterisi olarak dikkat çekti. Oyunda ailevi sorunlardan siyasete kadar pek çok başlık işlendi.
Suriye Arap Tiyatrosu oyuncularından Ahed Dib, “Bu oyun, Esed rejiminin çöküşünden sonra halkın sesi olmayı başaran ilk çalışmalardan biri oldu. Tiyatro toplumu aynada gösterir. İnşallah bundan sonra mesajlarımız daha güçlü duyulacak” dedi.
Oyunun yönetmeni Raed Muşrif ise Şam’da yalnızca iki aktif tiyatronun kaldığını hatırlatarak, “Kültür merkezlerindeki sahneler de harekete geçirilmeli. Tiyatro halkın ekmeğidir” ifadelerini kullandı.
Ancak bazı İslami çevreler, bu tür gösterilerin kadın-erkek karma oturumlarda, çoğu zaman tesettüre riayet edilmeden icra edilmesinin, Suriye toplumunun İslamî kimliğine aykırı bir tablo sergilediğini dile getiriyor. Tiyatronun “hayatın aynası” olduğu savunulsa da, o aynada teşhir edilenin İslam ahlâkı açısından ne ifade ettiği sorgulanmaya devam ediyor.
Tüm bu gelişmeler, Suriye’de bir yandan Esed sonrası halkın ses bulma çabası olarak okunurken, öte yandan toplumsal hayatta İslam’ın çizdiği hudutların nasıl korunacağı sorusunu da yeniden gündeme taşıyor. Kültürel faaliyetlerin özgürlüğüyle İslamî edep arasındaki denge, önümüzdeki dönemde daha fazla tartışılacağa benziyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.