Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şara, Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana gerçekleştirdiği son yurt dışı ziyaretini Bahreyn’e yaptı. Ziyaret kapsamında Bahreyn Kralı Hamad bin İsa El Halife ile bir araya gelen Eş-Şara, ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeleri değerlendirdi.
Göreve geldikten sonra Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Türkiye gibi bölgedeki kilit ülkeleri ziyaret eden Şara, geniş çaplı bir diplomatik atağa girişmiş durumda. Ancak bu yakınlaşmalar uğruna verilen tavizler özellikle iç savaşın ardından oluşan siyasi boşluk ve kamuoyu hassasiyetleri nedeniyle eleştirilere neden oluyor.
Bazı gözlemciler, Şara’nın bölge ülkeleriyle kurduğu ilişkilerin ülke menfaatlerinden çok, kendi iktidarının uluslararası meşruiyetini güçlendirmeye yönelik olduğuna dikkat çekiyor. Bu çabalar, Suriye halkının yaşadığı ağır yıkım ve ekonomik kriz karşısında önceliklerin ters yönde belirlenmesi olarak yorumlanıyor.
Öte yandan, Şara’nın Körfez temasları ve diplomatik görüşmeleri lüks saraylarda, kırmızı halılar üzerinde gerçekleşirken, Suriye halkı hâlâ savaşın bıraktığı ağır enkazla, derin yoksullukla ve günlük yaşam mücadelesiyle baş başa. Elektrik, su, gıda ve sağlık hizmetlerine erişimde ciddi sorunlar yaşayan milyonlarca Suriyelinin içinde bulunduğu sefalet, rejimin ülke dışındaki ışıltılı siyaset trafiğinde neredeyse görünmez hale gelmiş durumda. Halktan kopuk bir siyaset izlediği eleştirilerine maruz kalan Şara yönetiminin öncelikleriyle toplumun asıl ihtiyaçları arasındaki uçurum her geçen gün daha da derinleşiyor.
Körfezden cömert vaadler
İç savaşın ardından uygulanan Batı yaptırımlarının kaldırılması çağrıları sürerken, Körfez ülkeleri Suriye’nin yeniden inşasına katkı sağlamayı gündemlerine almış durumda.
Nisan ayında Suudi Arabistan ve Katar, Suriye’nin Dünya Bankası’na olan borçlarını üstlenme sözü verdi. Bu gelişmenin uluslararası finans kuruluşlarının Suriye’ye yeniden destek vermesinin önünü açabileceği konuşuluyor. BM, 2017 yılında ülkenin yeniden inşasının 250 milyar dolara mal olacağını öngörmüştü. Ancak günümüzde bu rakamın 400 milyar doları bulabileceği belirtiliyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.