Gazze’de içimizi en çok acıtan, küçücük bebek ve çocukların kimsenin katlanamayacağı acıları yüklendiği acı görüntülere her gün tanık oluyoruz.
7 Ekim’den bu yana sayısız bebek, daha annesinin karnındayken terör ve şeytan ittifakı tarafından canavarca katledildi.
Kim bilir hangi hayaller kuruldu, nice dualar edildi bu bebekler için, İsrail terörünün gün yüzü göstermediği masumlar, işte onlardan biri..
Bir diğeri, dünyanın başka bir yerinde olsa pamuklara saracağınız, dokunmaya kıyamayacağınız bebekler Gazze’de olunca o güzel yüzlerinde dikiş izleri normal sayılıyor.
Belden aşağısı komple yanmış, vücut dokusunun önemli bir kısmını kaybetmiş bu küçük çocuğun Gazze gibi bir mahrumiyet bölgesinde, imkansızlıklar içinde ne kadar sağlıklı bir tedavi görebileceğini tahmin etmek zor değil.
Bu acıları çekmesindense şehit olup kurtulmasını umuyoruz. Peki bu yavrunun yerine kendi evladımızı koyabiliyor muyuz?
Bakmaya tahammül edemeyeceğimiz türden bir görüntü daha, ağzı aşağılık Yahudi bombardımanı sonucu paramparça olmuş bir kız çocuğu. Çektiği acıları tahmin etmemizin imkanı yok, bir başka saldırıya uğramadan yaşamaya devam ederse, yüzünde taşıyacağı izlerin duygu dünyasını nasıl etkileyeceğini de..
Bu çocuklar sırf Müslüman oldukları için bu dayanılmaz acılara muhatap oluyor. Amerikanın bombaları, İsrail savaş uçakları kanalıyla her an çocuklar tepesinden yağmur gibi yağıyor. Bomba seslerinin, parçalanmış ceset görüntülerinin Gazzeli çocukların psikolojisini nasıl etkileyeceğini konuşmaya sıra gelmedi bile..
Bugün milyarlarca Müslümandan oluşan İslam dünyası, bu çocukları kendi çocukları gibi görüp sahip çıkmadığı, sessiz ve tepkisiz kaldığı için bu çocuklar ölüyor. ‘Sayıca çok, ama etkisi yok’ Müslümanlar ne yazık ki meydanı, Müslüman kanıyla beslenen emperyalist şeytanlara bırakıyor.
Kaynak: Mira Haber