Rapor: Filistin Yönetimi Batı Şeria’da kontrolü kaybetti ve bölgede “silahlı darbe” korkusu var
İsrail basını, son dönemde işgal altındaki Batı Şeria’da İran’ın patlayıcı madde, silah ve mali kaynak sağladığını iddia ettiği Filistin direnişinin faaliyetlerinde gözle görülür bir artış yaşandığını açıkladı.
Mahmud Abbas yönetiminin mülteci kampları ve çevre köylerin yanı sıra Cenin, Nablus ve Tulkarm şehirleri de dahil olmak üzere Batı Şeria’nın kuzeyinde güvenlik kontrolünü kaybettiği değerlendiriliyor.
Mahmut Abbas, direnişi karşısına almak istemiyor
Filistin Yönetimi’nin yaklaşık 40.000 askeri olmasına karşın Abbas’ın, Ramallah’taki otoritesine doğrudan bir tehdit oluşturmadıkları sürece direniş gruplarıyla karşı karşıya gelmek istemediği belirtiliyor.
İsrail basını, direniş gruplarının Batı Şeria’nın kuzeyinden güneyine doğru ilerleyerek kapsamlı bir silahlı ayaklanmayla İsrail’e karşı yeni bir cephe açma niyetinde olduğunu, bu durumun da İsrail güvenlik teşkilatı ve Filistin istihbarat servisi başkanı Majed Faraj için büyük endişe yarattığını yazdı.
El Fetih’in siyasi ve askeri kanadı ayrışıyor mu?
İsrail Şin Bet servisinin yanı sıra Faraj liderliğindeki Filistin Genel İstihbarat Servisi’nin endişesi, Abbas’ın El Fetih hareketinin “Al-El-İslam” olarak bilinen askeri kanadı Aksa Şehitleri Tugaylarının kontrolünü tamamen kaybedeceği yönünde.”
El Fetih hareketi, Filistin Yönetimi’nin omurgasıdır ve askeri kanadı bugün Hamas, İslami Cihad ve diğer örgütlerle tam bir ortak gibi hareket ediyor. Halk Cephesi, İsrail’e karşı operasyonlar yürütürken aynı zamanda Kuzey Batı Şeria’da oluşturulan yeni askeri çerçevelere tamamen entegre oluyor ve onlara silah ve para sağlıyor.
El Fetih hareketinden üst düzey bir yetkili, bunun El Fetih’in askeri kanadının Mahmut Abbas’ın liderliğine ve İsrail’e yönelik boyun eğici politikasına karşı açık bir isyanı olduğunu söyledi.
Bugün, ikinci intifada sırasında Mervan Barguti liderliğindeki El Fetih’in askeri kanadı, Oslo Mutabakatı’na tamamen aykırı bir şekilde “İsrail”e karşı silahlı mücadeleye geri döndü. İkinci intifadanın ardından Şin Bet, Abbas’la anlaşmaya vardı. Buna göre, silahlarını Filistin Yönetimi’ne teslim eden ve yazılı olarak silahlı faaliyetleri durdurma sözü veren El Fetih, hareketten aranan yüzlerce kişiye af kararı verdi. Silahlı operasyonlara devam ediyorlar.
İsrail güvenlik kaynaklarına göre, savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana Filistin Yönetimi güvenlik servislerinin 50’den fazla üyesi “İsrail”e karşı yürütülen operasyonlara katıldı ve son iki yılda meydana gelen operasyonlar da buna eklendiğinde, Operasyonlara katılan Filistinli güvenlik personelinin toplam sayısı 100’ü aştı.
Şin Bet, Filistin Yönetimi ve Abbas’ın bir süredir “İsrail”e yönelik operasyonları kınamayı bırakması ve Biden yönetiminin onlara bu konuda baskı yapmamasından rahatsız. Filistin Yönetimi Başkanı, Hamas’ın 7 Ekim operasyonunu kınamadı ve Filistinli tutuklulara ve ailelerine aylık maaş ödemeye devam ediyor. Ayrıca Filistin’de terör devleti “İsrail”e olan haklı nefret de gittikçe büyüyor. İsrail, eğitim sistemi ve Filistin yönetiminin resmi medyasında bu durumun söz konusu olduğu ve kurumun güvenlik servisleri içerisinde İsrail’e yönelik operasyonlara katılımı önlemek için herhangi bir engelleme çabası olmadığından şikayet ediyor.
Abbas Yönetimi’nin direnişle mücadele etme motivasyonunun olmadığını, bunun da Kuzey Batı Şeria’daki güvenlik kontrolünün kaybedilebileceği endişesini taşıyan işgalciler, Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi’nin “askerî darbe”ye maruz kalması halinde, kurumun güvenlik unsurlarının bir kısmının ellerindeki silahlarla İsrail’e karşı mücadeleye katılabileceğini öngörüyor.
Çeviri: Mira Haber