iraq0214 coverimage

İşkenceler, gizli infazlar..Irak hapishanelerinde neler oluyor?

Irak hapishanelerinde hukuka aykırı infazların “arttığı” uyarısında bulunan bir insan hakları grubu, ülke genelinde adil olmayan yargılamalar ve gözaltında işkencenin yaygın görüldüğüne dikkat çekti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, ülkenin 2024 yılında avukatlara veya aile üyelerine haber vermeden idam cezası uygulamasını önemli ölçüde artırdığını söyledi.

iraq imprisoning is

Irak hükümeti idamlara ilişkin resmi istatistikler paylaşmıyor ancak gözlem grubu Afad, yalnızca Eylül ayında 50 kişinin öldürüldüğünü, Haziran ayında ise en az 63 kişinin “gizli” infazlarla idam edildiğini bildirdi.

HRW, Irak yetkililerinin haksız mahkumiyetlere karşı sesini çıkaran insanları korkutup tehdit ettiğine dair çok sayıda vakaya da dikkat çekti.

Nisan ayından bu yana, Birleşmiş Milletler’e yabancı bir avukat aracılığıyla isimsiz şikâyette bulunan beş kişi idam edildi.

00000169 0ce2 dbbe a16f 4ee2b3f60000

Mahkumlardan birinin avukatının aktardığına göre, adam Mart 2024’teki son yazışmalarından birinde, cezaevi yetkililerinin kendisinin cezaevi dışına bilgi aktardığını tespit ettiğini ve misilleme korkusunu dile getirdiğini söyledi.

Avukat, Nisan ayının başlarında müvekkilinin tecrit edildiğini ve dışarıyla iletişiminin kesildiğini söyledi. Yetkililer daha sonra Temmuz ayında ailesine ve avukatına idam edildiğini bildirdi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Lama Fakih, “Irak yetkilileri rahatsız edici bir ölçekte devlet onaylı cinayetler işliyor” dedi.

“Bu hukuksuz infazlara onay verilmesi, Cumhurbaşkanı Abdul Latif Raşid’in mirasının kanla lekelenmesine yol açacaktır.”

Yaygın işkence

Irak, avukatların ve hak gruplarının, hükümlülerin çoğunun yargılanmalarının son derece kusurlu olduğu yönündeki tekrarlanan uyarılarına rağmen, uzun yıllardır dünyanın en yüksek infaz oranlarından birine sahip.

Irak hapishanelerinde işkence, aileden ve avukatlardan tecrit ve zorla imzalatılan itiraflar yaygınken, terörizm davalarında sunulan kanıtlar çoğu zaman zayıf oluyor.

Irak’taki terörle mücadele mevzuatı, “terör örgütüne üyelik” suçuna ölüm cezası verilmesine olanak tanıyor.

Rusafa’daki kadın ve çocukların kaderi

Irak’ın başkenti Bağdat’taki Rusafa Hapishanesi’nde yıllardır hapsedilen kadın ve çocuklar, insanlık dışı koşullarda adeta ölümü bekliyor. Doğru dürüst yargılanmadan, Arapça bilmedikleri halde baskı altında, tercüman olmaksızın Arapça ifade tutanakları imzalatılan bu sahipsiz kadınlara, işlemedikleri suçların bedeli hayatlarının en güzel yıllarıyla ödetiliyor.

Yeterli gıda ve tıbbi destekten yoksun, hijyen koşullarından uzak, kalabalık ve soğuk koğuşlarda anneleriyle beraber yaşam mücadelesi veren çocuklar, ölümcül hastalıklara yakalanıyor, mücadele edemeyen güçsüz bedenleri küçük yaşta hayata veda ediyor. 

Dünyanın pek çok ülkesinden kadın ve çocukların zorla tutulduğu hapishanede Türk kadınlar da mevcut. Geçtiğimiz aylarda Rusafa’da 70 yaşındaki bir Türk kadın, Türk hükümetine seslenmiş, ‘bizi buradan çıkarın’ demişti. 

Hükümet, insan hakları örgütlerinin çağrılarına kulak tıkayarak meseleyi görmezden geliyor, ve Türk vatandaşı kadın, çocuk ve yaşlıları Irak’ın insafına terk ediyor. 

Batılı insan hakları örgütlerinin de dikkat çektiği gibi, bu kadınlar söz konusu olduğunda ‘suçun şahsiliği’ ilkesi rafa kaldırılıyor ve yüzlerce kadın, aleyhlerinde hiçbir delil olmamasına rağmen eşlerinden dolayı ‘terörle’ ilişkilendirilerek müebbet hapse ve idama varan cezalara çarptırılıyor.

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın