Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı 
İdlib’de onlarca hastane ve sağlık ocağı, BM’nin aracı kurumlarının sağladığı destek sayesinde ayakta durabiliyordu. DSÖ’nün bu desteği azaltmasıyla derinleşen kriz, bölge için hayati önem taşıyan İdlib Hastanesi’ni kapanmanın eşiğine getirdi
Suriye’nin kuzeybatısındaki Bab el-Hava hastanesinde tıbbi hizmetler durma noktasına gelirken, hastaların pek fazla seçeneği de yok.
43 yaşındaki böbrek hastası Eymen El-Hayal, Türkiye sınırının yakınındaki Bab el-Hava Hastanesi’nde son dokuz yıldır haftada üç gün ücretsiz diyaliz alıyor.
Ancak Eylül ayı sonlarında kapanma riskiyle karşı karşıya olan hastane yakında el Hayal ve hastanenin diğer 32.000 hastası için daha fazla hizmet veremeyecek.
El-Hayal, Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada, “Destek devam etmezse beni kabul edecek tek yer mezarlık olacak” dedi.
Bu sorun, özellikle muhaliflerin kontrolündeki İdlib gibi bölgelerde daha da ciddi boyutlarda. Bu bölgelerde ciddi fon eksikliği nedeniyle geçtiğimiz yıl onlarca sağlık merkezi ve hastane kapanmak zorunda kaldı.
Örneğin, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin verilerine göre, çoğunluğu iç göç etmiş 3 milyondan fazla nüfusa sahip İdlib’de böbrek yetmezliği çeken hasta sayısının yüzlerce olduğu tahmin ediliyor.
Diyaliz makinesi bulunan merkezlerin sayısı o kadar az ki, hastalar ücretsiz tedavi alabilmek için başka hastaların nakil olmasını veya ölmesini beklemek zorunda kalıyorlar.
Ancak hastaneyi 2020’den beri işleten Suriye Amerikan Tabipler Birliği’ne (SAMS) göre Bab el-Hava’ya ayrılan fon Eylül ayı sonunda sona eriyor. Yeni bağışçı bulma çabaları şimdiye kadar başarısızlıkla sonuçlandı.
SAMS yaptığı açıklamada, “Finansman eksikliği sadece Bab el-Hava ile sınırlı değil ve bir bağışçının kararı da değil, bağışçıların farklı çıkarları var ve tıbbi tesisleri karşılama konusunda ortak bir isteksizlik var” dedi.
Ghazal, bağışçıların Gazze ve Ukrayna gibi dünyanın dört bir yanındaki diğer insani felaketlerle meşgul olmasının, desteğin azalmasındaki temel neden olduğunu düşünüyor.
Bir zamanlar savaşın ve ardından gelen mülteci krizinin zirve yaptığı dönemde küresel ilgi odağı olan Suriye, artık manşetlerden düştü ve hükümet kontrolünde olmayan bölgelerde yaşayan milyonlarca yardıma muhtaç insana yardım etmek için çabalayan kuruluşlar zor durumda kaldı.