20250110 044244 0000

HTŞ’nin Mazlum Abdi ve Türkiye ile gizli mutabakatı sızdırıldı

HTŞ lideri Ahmed el-Şara’nın (Cevlani), Mazlum Abdi ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, 2 Ocak tarihinde kendilerine iletilen talepler doğrultusunda Türkiye ile ortak bir mutabakata varılması amacıyla Şam yönetimi kendi içinde bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıda, Türkiye ile görüşülmek üzere aşağıdaki taslak metin hazırlanmıştır.

Mira Haber’in yerel kaynakları tarafından iletilen anlaşma metnine göre, HTŞ’nin (Heyet Tahrir eş-Şam) Türk yetkililerle görüşme öncesinde hazırlanan taslak maddeleri şöyle sıralandı:

1. HTŞ’nin (yeni rejimin) Fırat’ın doğusundaki mevzilere ve güvenlik tesislerine girişi sağlanacaktır.

Bu madde, HTŞ’nin Fırat’ın doğusundaki stratejik bölgelerde varlığını artırmasını ve bu alanlarda güvenliği doğrudan sağlamasını öngörmektedir. Buna göre bölgedeki tüm askeri ve güvenlik unsurlarının HTŞ’nin koordinasyonu altında hareket etmesi esas alınacaktır.

2. HTŞ’nin kontrol noktaları ve sınır geçişlerini yönetme yetkisi olacaktır.

Bu düzenleme, HTŞ’nin bölgedeki sınır kapıları ve kontrol noktalarındaki tam kontrolünü garanti eder. Bu yetki, hem güvenlik hem de ekonomik denetimi sağlamak için kritik bir adımdır. Özellikle Türkiye ile olan sınır kapıları, ortak çıkarlar doğrultusunda HTŞ’nin yönetiminde olacaktır.

3. HTŞ lideri Ahmed el-Şara’nın (Cevlani), Türkiye ve SDG arasındaki anlaşmazlıklarda arabuluculuk yapması.

Ahmed el-Şara, SDG ile Türkiye arasında süregelen gerilimleri hafifletmek ve taraflar arasında bir uzlaşı sağlamak amacıyla arabuluculuk görevini üstlenecektir. HTŞ’nin bu süreçteki rolü, bölgesel istikrar ve güvenliği sağlamada önemli bir adım olacaktır.

4. SDG’nin, HTŞ’nin gözetimi altında yabancı unsurları sınır dışı etmesi.

Bu madde, SDG’nin yabancı savaşçıları bölgeden uzaklaştırmasını öngörmektedir. Ancak Suriye vatandaşlığına sahip olanlar, HTŞ’nin askeri ve siyasi yapısına entegre edilebilecektir. HTŞ, SDG’nin uyumlu unsurlarını da kendi bünyesine katmayı önermektedir.

5. Fırat’ın doğusundaki bölgeler HTŞ’nin yönetimi altında kalacak ve SDG ile mutabakat sağlanacaktır.

Bu düzenleme, Fırat’ın doğusundaki bölgelerde HTŞ’nin yönetim ve denetim yetkisini genişletirken, SDG’nin uyumlu bir şekilde bu yönetim altında faaliyet göstermesini şart koşmaktadır.

6. SDG milislerinin HTŞ’nin savunma yapısına entegrasyonu sağlanacaktır.

HTŞ, SDG milislerine kendi askeri yapısına katılma fırsatı sunacak ve bu süreçte eğitim ve entegrasyon faaliyetlerini üstlenecektir. Bu, bölgedeki askeri güçlerin HTŞ’nin kontrolü altında birleşmesi için bir adımdır.

7. Petrol ticareti ve gelirleri HTŞ tarafından denetlenecektir.

Bölgedeki petrol kaynakları, HTŞ’nin finansman ve altyapı ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla doğrudan HTŞ’nin kontrolüne bırakılacaktır. Petrol ticareti, Türkiye ile ortaklaşa sürdürülecektir.

8. El Hol ve Roj kamplarının yönetimi HTŞ ve SDG iş birliğiyle yürütülecektir.

HTŞ, bu kamplardaki güvenliği ve yönetimi sağlamak için SDG ile iş birliği yapacaktır. Ancak nihai kontrol, HTŞ’nin koordinasyonunda olacaktır. Kamplardaki bireylerin durumu, uluslararası standartlara uygun olarak değerlendirilecektir.

Sonuç ve Notlar:

Bu taslak metin, HTŞ’nin bölgedeki askeri, siyasi ve ekonomik etkisini artırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda Türkiye ile ilişkileri güçlendirmeyi hedefleyen bu plan, SDG’nin HTŞ ile entegre bir şekilde faaliyet göstermesi ve bölgesel bir uzlaşı sağlanması üzerine kurulmuştur. Ancak bu anlaşmanın hayata geçirilmesi için Türkiye’nin onayı ve iş birliği kritik bir öneme sahiptir.

Bu taslak, taraflar arasında süregelen müzakerelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmış olup, nihai bir anlaşma niteliği taşımamaktadır.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın