İsmail Haniye, İsrail’in suikastiyle hayatını kaybeden Filistin direnişinin son lideri oldu.
Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye, Çarşamba günü sabahın erken saatlerinde İran’ın başkenti Tahran’da, kaldığı binanın İsrail saldırısında vurulmasının ardından şehit oldu.
Hain suikast, İsrail’in Gazze’ye yönelik yıkıcı soykırım savaşının ortasında gerçekleşti.
İran, cinayeti araştırdığını söyledi. İsrail henüz yorum yapmadı. Ancak 7 Ekim’den sonra işgalciler, üst düzey Hamas liderlerinin ölüm listesinde olduğunu açıkça ilan ettiler. Öyle ki, 4 Aralık 2023’te İsrail’in Şin Bet istihbarat teşkilatı başkanı Ronen Bar, Hamas liderlerini “her yerde, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’da, Türkiye’de, Katar’da, her nerede olurlarsa” öldüreceğini söyledi.
Haniye’nin Tahran’da öldürülmesi de Roma’dan Paris’e, Beyrut’tan Atina’ya ve Gazze’den Tunus’a Filistin liderlerinin uğradığı suikastların geçmişe dayalı uzun bir örüntüsünü takip ediyor. İsrail, bu cinayetlerin sorumluluğunu nadiren üstlense de genellikle inkar da etmiyor.
İşte İsrail’in yıllardır alçakça katlettiği direniş liderleri:
Salih al-Aruri | Ocak 2024, Beyrut, Lübnan
57 yaşındaki El-Aruri , Hamas’ın siyasi bürosunun başkan yardımcısı ve grubun silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın kurucularından biriydi. Beyrut’un bir banliyösünde düzenlenen bir dron saldırısında öldürüldü.
Aruri, 15 yılını İsrail hapishanesinde geçirdikten sonra Lübnan’da sürgünde yaşadı. 7 Ekim’den önce, İsrail Başbakanı Netanyahu onu öldürmekle tehdit etmişti.
İsrail, onun ölümünden sorumlu tutulmadı. Ancak, Birleşmiş Milletler’deki eski İsrail elçisi Danny Danon, saldırıyı övdü ve İsrail ordusunu, Şin Bet’i ve İsrail’in istihbarat teşkilatı Mossad’ı al-Aruri’yi öldürdükleri için tebrik etti.
Mahmoud al-Mabhouh | Ocak 2010, Dubai, BAE
El-Mabhuh, Kassam Tugayları’nda lojistik ve silah tedarikinden sorumlu askeri komutandı. İsrail askerlerini kaçırmak amacıyla Unit 101’i kurdu.
Dubai’de kaldığı otel odasında ölü bulunan El Mabhuh’un Mossad ajanları tarafından damardan verilen zehirle şehit edildiği ortaya çıktı.
Mahmud el-Meczoub | Mayıs 2006, Sidon, Lübnan
El-Meczub, Filistin İslami Cihad örgütünün (PIJ) üst düzey liderlerinden ve Lübnanlı Hizbullah örgütünün yakın müttefiklerinden biriydi.
Lübnan’ın Sayda kentinde, aracının kapısına yerleştirilen bombanın, kapıyı açtığı sırada patlaması sonucu öldürüldü.
İsrail saldırıyı reddetti, ancak hem İslami Cihad hem de Hizbullah, saldırıdan İsrail’i sorumlu tuttu.
Adnan el-Ghul | Ekim 2004, Gazze Şehri, Gazze Şeridi
El-Ghul, Hamas’ın kapsamlı roket atış sisteminin inşasındaki çalışmalarından dolayı “Kassam’ın Babası” olarak bilinen Kassam Tugayları’nın üst düzey üyelerinden biriydi.
İsrail ordusu tarafından bomba yapımında öncü olarak tanımlanan bir kişi, Gazze’de aracına İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait AH-64 helikopteri tarafından düzenlenen füze saldırısında şehit edildi.
Abdülaziz el-Rantisi | Nisan 2004, Gazze Şehri, Gazze Şeridi
El-Rantisi, Birinci İntifada’nın ilk dönemlerinde Şeyh Ahmed Yasin’in de aralarında bulunduğu Hamas hareketinin yedi kurucusundan biriydi.
Mart 2004’te Yasin’in öldürülmesinin ardından Hamas’ın yeni lideri olarak atanmıştı.
Şeyh Ahmed Yasin suikastından bir aydan az bir süre sonra Gazze Şehri’nde bir İsrail helikopterinin füze saldırısıyla şehit edildi. İsrail Hava Kuvvetleri, AH-64 Apache helikopterinden arabasına Hellfire füzeleri ateşlemişti.
Şeyh Ahmed Yasin | Mart 2004, Gazze Şehri, Gazze Şeridi
Şeyh Yasin, Hamas’ın manevi lideri olarak kabul ediliyordu. Neredeyse kör ve quadriplejik olan Ahmed Yasin, 16 yaşındayken geçirdiği bir spor kazası nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağımlıydı.
Gazze’de bir sabah namazı sonrası cami çıkışında İsrail helikopterinin füze saldırısı ile şehit edildi.
İsrail güvenlik kaynakları, o dönem Başbakan olan Ariel Şaron’un felçli din adamına yönelik helikopter saldırısının emrini bizzat verdiğini ve saldırıyı takip ettiğini belirtmişti.
Salah Şehadeh | Temmuz 2002, Gazze Şehri, Gazze Şeridi
Kassam Tugayları’nın kurucuları arasında yer alan Şehade, on yılını İsrail hapishanelerinde geçirdi.
İsrail Hava Kuvvetleri’nin Gazze Şehri’ndeki evini bombalaması sonucu öldürüldü.
İsrail ordusu yaptığı açıklamada, saldırının hedefinin Şehade olduğunu doğrulayarak, Şehade’nin “son iki yılda İsrail askerlerine ve sivillere yönelik yüzlerce terör saldırısının arkasında” olduğunu söyledi.
Yahya Ayyash | Ocak 1996, Beyt Lahiya, Gazze Şeridi
“Mühendis” lakaplı Ayyash, bomba yapımcısı ve Batı Şeria’daki Kassam Tugayları taburunun komutanı olarak çalışmalarıyla tanınıyordu.
İsrail’e karşı bir strateji olarak canlı bomba eylemlerini devreye sokan kişi olarak görülüyordu.
Ayyash, Gazze’nin Beyt Lahiya semtinde, babasından gelen bir çağrı üzerine telefonuna patlayıcı yerleştirilerek uzaktan kumandayla patlatılan Şin Bet militanları tarafından şehit edildi.
İmad Akel | Kasım 1993, Shujayea, Gazze Şeridi
Akel, Kassam Tugayları’nın komutanıydı ve şu anki komutan Muhammed Daif’in akıl hocasıydı.
İsrail güçlerine pusu kurmak için kılık değiştirdiği için kendisine “Hayalet” lakabı takılmıştı.
Kasım 1993’te Akel, o sırada kuşatma altında olan Shujayea’daki evinde saklanıyordu. Birkaç saat süren çatışmanın ardından İsrail özel kuvvetleri tarafından vuruldu. Şehit olduğunda sadece 22 yaşındaydı.
Ebu Cihad | Nisan 1988, Tunus
Ebu Cihad olarak bilinen Halil el-Vezir, Filistin Kurtuluş Örgütü’nde (FKÖ) kilit bir isimdi; 1950’lerin sonlarında Fetih’in kurulmasına yardımcı olmuştu. Yıllarca FKÖ Başkanı Yaser Arafat’ın etkili yardımcısıydı.
1988 yılında İsrail ajanlarının bir komando baskınında vurularak öldürüldü.
İsrail, 2012’de bir İsrail gazetesi Ebu Cihad’ı öldüren İsrailli asker Nahum Lev ile yaptığı röportajı yayımlayana kadar yaklaşık 25 yıl boyunca saldırının sorumluluğunu reddetti.
Khalid Nazzal | Haziran 1986, Atina, Yunanistan
Nazzal, Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi’nin (DFLP) merkez komite sekreteri ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) liderlerinden biriydi.
İsrail, Filistinli savaşçıların 22 okul çocuğu ve dört yetişkini öldürdüğü 1974 Ma’alot saldırısından onu sorumlu tuttu.
Atina’da Mossad ajanları tarafından suikasta uğradı.
Ali Hasan Salameh | Ocak 1979, Beyrut, Lübnan
Salameh, 1972 Münih Olimpiyatları’nda İsrail takımına saldıran ve 11 İsrailli sporcu ile bir Alman polis memurunu öldüren Kara Eylül silahlı grubunu kurdu. Eylem sırasında saldırganlardan beşi de öldü.
Mossad casusları, suikastından haftalar önce Salameh’in spor salonuna kaydolmuşlardı. Bir İngiliz-İsrail ajanı, hareketlerini izlemek için Salameh’in evine yakın bir daire kiraladı.
Beyrut’ta park halindeki Volkswagen marka aracın yanından geçerken aracında patlama meydana geldi.
Muhammed Budia | Haziran 1973, Paris, Fransa
Cezayirli şair ve oyun yazarı olan Boudia, Cezayir’in kurtuluşu için mücadele etmiş Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin kıdemli üyelerindendi.
1972 Münih Olimpiyatları’nda Kara Eylül silahlı örgütünün düzenlediği saldırının ardından Mossad ajanları tarafından aracının koltuğunun altına yerleştirilen bombayla öldürüldü.
Abdel Wael Zwaiter |mi Ekim 1972, Roma, İtalya
Filistinli tercüman Zwaiter, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Roma temsilcisiydi.
İsrail, onu 1972 Münih Olimpiyatları’nda İsrail takımına saldıran Kara Eylül silahlı grubunun komutanı olmakla suçladı.
Destekçileri onun grupla kesin bir bağlantısı olmayan bir aydın olduğunu söylüyor.
Zwaiter, apartmanının girişinde ajanlar tarafından vurularak öldürüldü.
Ghassan Kanafani | Temmuz 1972, Beyrut, Lübnan
Filistinli yazar ve şair Kanafani, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) sözcülüğünü yapıyordu.
17 yaşındaki yeğeniyle birlikte Beyrut’ta suikasta uğradı. Arabasının kontağıyla bir el bombası bağlanmıştı. Arabayı çalıştırmasıyla tamponun arkasına yerleştirilmiş plastik bombayı ateşlemiş oldu.
İsrail, onun öldürülmesinin 1972 yılında Lod Havaalanı’nda (şimdiki adıyla Ben Gurion Uluslararası Havaalanı) gerçekleşen ve 26 kişinin öldüğü, düzinelerce kişinin de yaralandığı toplu silahlı saldırıya yanıt olduğunu söyledi.
Ancak bazı analistler suikastın çok daha önceden planlandığına inanıyor.
Direnişin önde gelen üst düzey isimlerinin şehadeti, Filistinliler arasında bir yılgınlık ve psikolojik çöküntü değil, bilakis direnişe daha sıkı sarılma ve bu yolda şehadete kavuşma arzusunu perçinliyor.
Kaynak: Mira Haber, El Cezire