20240807 113311 0000

‘Gazze’nin Bin Ladin’i’: Yahya Sinwar’ın direniş öyküsü..

Gilad Shalit adlı yorgun İsrail askeri, kendisini tehlikenin tam ortasında bulduğunda saat 16:35’ti. Hamas mücahitlerinin olası sızmasıyla ilgili gelen açık istihbarat uyarılarına rağmen, kısa bir şekerleme anında hazırlıksız yakalanan Shalit, gözlerini açtığında ölümcül bir roket saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Beraberindeki askerler anında olay yerinde öldü, ancak Shalit yaşadığı korku ve panik arasında kendisini Hamas savaşçılarının arasında buldu.

AP111018111935 opt
2006-2011 yılları arasında Hamas’ın elinde esir kalan İsrail askeri Gilad Shalid

Shalit’in yıllar sürecek esaretine sebep olan bu an, Yahya Sinwar’ın direniş yolunda gittikçe artacak etkisini ortaya koyan kritik bir sahneydi.

7 Ekim 1962’de Gazze’nin Han Yunus bölgesindeki mülteci kamplarından birinde doğan Sinwar’ın yaşamının ilk yılları hemen her Filistinli gibi zorluklarla doluydu. Ailesi, 1948’de işgal güçleri tarafından memleketleri Majdal’dan (Siyonistlerin Aşkelon olarak adlandırdığı yer) zorla sürgün edilmişti. Mülteci kampı hayatının sert koşulları arasında büyüyen Sinwar, İsrail işgalinin tekrarlayan saldırılarından derinden etkilenmişti.

20240810 MEP701

Sinwar’ın Arapça çalışmaları alanında derece aldığı Gazze İslam Üniversitesi’ndeki akademik yolculuğu, öğrenci hareketlerine olan aktif katılımıyla dikkat çekiciydi. O yıllarda Filistin’deki Müslüman Kardeşler’in öğrenci kolu olan İslam Bloğu’nda liderlik yapan Sinwar, liderlik yeteneklerini bu sayede geliştirdi ve bu durum onu gelecekte Hamas yönetimi içinde alacağı rollere hazırlayacaktı.

Stratejik düşünme becerisi, üniversitede yılları boyunca belirginleşti ve harekete vereceği katkılar için uygun ortam hazırladı.

Sinwar, 1986’da Halid Hindi ve Rawhi Mshata ile birlikte Şeyh Ahmed Yasin’in rehberliğinde “Mücahitler” adlı güvenlik hücresini kurdu. Daha sonra “Majd” güvenlik ve savunma organına dönüşecek olan bu yapı, özellikle İsrail işbirlikçilerini tespit etmeye ve hainlerle mücadele etmeye odaklandı. Sinwar’ın bu alanda gelişmesi, ilerde Hamas’ın iç güvenlik altyapısının temelini oluşturacaktı. 

000 329984U e1651331749811

Sinwar’ın 1982’de ilk tutuklanması, pek de kısa sürmeyecek olan hapishane hayatının başlangıcıydı. İlk olarak “İsrail’e karşı güvenlik faaliyetlerine” katıldığı için altı ay hapis cezasına çarptırıldı, ancak bu daha hiç bir şeydi.

Sinwar, Ocak 1988’de İsrail’e karşı bir güvenlik biriminin kurulması ve hareketin askeri kanadında yer alma gibi birden çok suçlamayla karşı karşıya kaldı ve müebbet hapis cezası aldı.

Sinwar, işkence ve insanlık dışı muamele lerle özdeşleşen İsrail esareti altında tüm baskı ve zorluklara rağmen mücadeleci ruhunu kaybetmedi. İsrail hapishanelerinde geçirdiği 23 yıllık mahkumiyet yıllarını, dayanıklılık, stratejik planlama, İsrail toplumuna ve güvenlik önlemlerine dair derin bir anlayış geliştirmesini sağlayan bir faydaya çevirdi. 

AA 20220430 27730418 27730413 HEAD OF HAMAS IN GAZA YAHYA SINWAR

Sinwar, tutukluluğu sırasında müthiş bir entelektüel güç haline geldi. İyi derecede İbranice öğrendi, İsrail güvenlik uygulamalarını inceledi ve önemli İsrail metinlerinin çevirileri ve Hamas ve İsrail güvenliğine dair kendi analizleri de dahil olmak üzere çeşitli eserlere imza attı. “Hamas: Deneyim ve Hatalar” ve “Majd” gibi eserleri, hem hareketin stratejilerine hem de rakiplerinin taktiklerine dair sahip olduğu keskin bir öngörüyü ortaya koymuştur.

Sinwar 2011’de Gilad Shalid’e karşılık İsrail’le yapılan esir takası anlaşmasında serbest bırakıldıktan sonra Hamas içinde kendisini hızla yeniden kanıtladı. 2012’de hareketin siyasi bürosuna seçildi ve askeri kanat olan El-Kassam Tugayları’nın sorumluluğunu üstlendi. 2014’te Gazze’ye düzenlenen savaşta Hamas’ın siyasi ve askeri kolları arasındaki koordinasyonu yönetirken stratejik zekası açıkça görüldü. Sinwar’ın hareketin çeşitli gruplarını yönlendirme ve entegre etme becerisi, Hamas’ın İsrail saldırganlığına verdiği yanıtta etkili oldu.

Sinwar’ın kendine has liderlik tarzının, pragmatik yaklaşımı ve stratejik öngörüsüyle öne çıktığı analistlerce vurgulanıyor. Sert bir çizgide oluşu ve Hamas’ın direniş çabalarında kilit bir figür olarak etiketlenmesine rağmen, diplomasi becerileri de göz ardı edilmeyecek kadar gelişmiş olan Sinwar İsrail için ‘Hamas’ın en tehlikeli ismi’. Hamas ile Filistin Yönetimi arasındaki boşlukları kapatma çabaları ve Mısır ile ilişkileri iyileştirme çabaları, Sinwar’ın liderliğe yönelik çok yönlü yaklaşımını ortaya koyuyor.

Son yıllarda, Sinwar’ın 7 Ekim 2023’teki “El-Aksa Tufanı” da dahil olmak üzere önemli operasyonlardaki kilit rolü, ‘stratejik bir beyin’ olarak hareket içindeki varlığını sağlamlaştırdı. Ciddi kayıplara yol açan ve İsrail’in istihbarat ve güvenlik organlarını alt üst eden bu operasyon, Sinwar’ın karmaşık ve etkili askeri stratejiler yürütme yeteneğini ispatladı.

Batı medyasının ‘Gazze’nin Bin Ladin’i olarak tanımladığı Sinwar, İsrail hükümeti tarafından askeri operasyonların bir numaralı ismi olarak hedefe kondu.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, 7 Ekim’in ardından yaptığı açıklamada, “Yahya Sinvar (saldırının) komutanı… Ve o artık ölü sayılır” demişti.

Genelkurmay Başkanı Halevi de, 7 Ekim’de yaşananlarla ilgili olarak:

“Bu iğrenç saldırıya Yahya Sinvar karar verdi. Bu yüzden o ve onun komutasındakilerin hepsi aslında ölüler ama bundan haberleri yok.” demişti.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın