Fethu’l Mubin operasyonu: Türkiye’nin bölgedeki rolü ne?

Geçtiğimiz günlerde Heyet-U Tahriru’ş Şam (HTŞ) tarafından Esed Rejimi’ne karşı başlatılan Fethu’l Mubin operasyonunda sadece birkaç gün içerisinde 400 kilometrekare kadar bir alan ve otoyollar gibi bir çok kritik nokta ele geçirildi.

Operasyondaki liderlerden Yarbay Hasan Abdul Ghani yaptığı açıklamada, “son derece stratejik” bölgeleri ele geçirdiklerini söyledi.

Gani, “Bu bölgeler, bölgelerimize saldırı düzenlemek, sivilleri öldürmek ve onları evlerini terk etmeye zorlamak için kullanılan İran ve Suriye askeri üsleriydi” dedi.

“Güçlerimiz 12 düşman tankını imha etti, karaya hedef olan güçleri ortadan kaldırana kadar operasyon devam edecek.”

Operasyonun resmi WhatsApp kanalında yapılan açıklamada, stratejik öneme sahip 46. Üs , Urem el-Kubra ve Andżara kasabasının da aralarında bulunduğu çok sayıda bölgenin şu ana kadar ele geçirildiği vurgulandı.

Peki bu operasyonun amacı ve sınırlı operasyondan kasıt ne?

Türk güvenlik kaynakları, Suriyeli muhalif grupların Suriye hükümetinin İdlib’deki sivilleri hedef alan saldırılarını durdurmak amacıyla Halep’e “sınırlı bir saldırı” başlattığını söylemişti.

Kaynaklar, “Başlangıçta sınırlı bir operasyon olarak planlanan operasyon, rejim güçlerinin mevzilerinden kaçmaya başlamasıyla genişledi” sözlerini kullandı ve operasyonun, Rusya, Türkiye ve İran arasında 2019’da mutabakat sağlanan İdlib çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını yeniden tesis etmeyi amaçladığını sözlerine ekledi.

Üst düzey bir Türk güvenlik kaynağı, Türkiye’nin özellikle İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik soykırımları da göz önüne alındığında, bölgedeki gerginliğin daha da tırmanmasını önlemek için saldırıyı önlemeye çalıştığını söyledi.

Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı bazı muhalif grupların operasyona katıldığı, ancak bu güçlerin çoğunun şimdiye kadar katılımdan geri durduğu bildiriliyor.

Aynı şekilde manşetlerde, geçtiğimiz saatlerde Rus Ordusu’nın İdlib doğusundaki Muasran üssünü tahliye ettiğinin, bölgeden geri çekildiğine de yer verildi.

Türkiye, bu yılın başlarında Esad hükümetiyle normalleşme görüşmeleri yapmaya çalışmış ancak Şam’ın koşul olarak Türk güçlerinin Kuzey Suriye’den tamamen çekilmesini istemesi nedeniyle bu çabalar bir sonuca varamamıştı.

Suriye Geçici Hükümeti’nin (HTŞ) ise gelecekte nasıl bir yol izleyeceği ve Suriye’de bulunan ülkelerin amaçlarının ne olduğu ise akıllarda bir soru işareti olarak kalmaya devam ediyor.

Kaynak: Mira Haber