12:31 Cuma / 29 Mart 2024 | 19 Ramazan 1445

Emperyalist ABD ‘Terörizm 2019 Ülkeler Raporu’nu Açıkladı

ABD ‘Terörizm 2019 Ülkeler Raporu’nu açıkladı. Son 2 raporda verilmeyen “Türkiye’nin YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak gördüğü” ibaresine bu kez yer verilmesi dikkati çekti.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “Terörizm 2019 Ülkeler Raporu”nda, IŞİD’in dünyanın çeşitli yerlerinde terör saldırıları düzenlemeye odaklanan global bir ağa dönüşmeye başladığı öne sürüldü.

ABD Dışişleri Bakanlığı, her yıl açıkladığı terörizm ülkeler raporunun 2019’a ait versiyonunu yayımladı.

IŞİD ile mücadeleye geniş yer ayrılan raporda, ABD ve ortaklarının IŞİD’in yenilmesi ve yok edilmesinde büyük rol oynadığı vurgulandı.

Bununla beraber raporda, Suriye ve Irak’ta hezimete uğratılan IŞİD’in artık belli bölgelerde hakimiyet sağlamak yerine dünyanın çeşitli bölgelerinde saldırılar düzenleyen global bir terör ağına dönüşmeye başladığı ifade edildi.

Diğer yandan raporda, ABD’nin El-Kaide ve ilişkili olduğu öne sürdüğü grupların etkisiz hale getirilmesi için yaptığı çalışmalara 2019 yılında da devam ettiği belirtilirken, El Kaide’nin özellikle Usame bin Ladin’in oğlu Hamza bin Ladin’in öldürülmesiyle ciddi bir gerileme yaşadığı iddia edildi.

Buna rağmen örgütün özellikle Afrika ve Orta Doğu’da faaliyetlerine hala devam ettiği kaydedilirken, Afrika’da yoğunluk gösteren Eş-Şebab ve Suriye’de bulunan Tahrir el-Şam ile El Nusra için ise “tehlikeli terörist gruplar” tanımlaması yapıldı.

Türkiye bölümü

AA’nın bildirdiğine göre, raporun Türkiye bölümünde, Türkiye’nin içeride PKK, dışarıda da IŞİD ile mücadele ettiği vurgulanırken, özellikle IŞİD’e karşı verilen mücadelede aktif rol oynadığı belirtildi.

Diğer yandan PKK ve YPG’nin Türkiye sınırları içinde çeşitli terör eylemleri gerçekleştirdiği kaydedilen raporda, son 2 raporda yer verilmeyen “Türkiye’nin YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak gördüğü” ibaresine bu kez yer verilmesi dikkati çekti.

Raporun Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) değinilen kısmında ise Türkiye’nin FETÖ’yü “terör örgütü” olarak tanımladığı ve bu kapsamda yurt içinde ve yurt dışında yoğun tutuklamalar gerçekleştirdiği belirtilirken, örgütün ABD’nin terör örgütleri listesinde olmadığına vurgu yapıldı.

Öte yandan, geçen yılki raporda Fetullah Gülen için yapılan “sürgünde din adamı” tanımından “din adamı” ifadesinin kaldırıldığı görüldü.

Suudi Arabistan ve UAE’ye övgü

Raporun Suudi Arabistan bölümünde ise Riyad yönetiminin terörizm ve “radikal” olarak etiketlenen İslami gruplar ile mücadele konusunda ABD ile yakın işbirliği yaptığı ve özellikle İran ve Hizbullah örgütüne karşı etkili adımlar attığı belirtilirken, diğer taraftan ülke içinde terör suçlamalarıyla birçok muhalif aktivist ve alimi tutuklamasına da vurgu yapıldı.

Bunun yanı sıra raporda insan hakları ve terörizm ile mücadelede övülen Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın, Yemen ve diğer ülkelerdeki silahlı örgütlerle yaptığı işbirliğine yer verilmedi.

Çin’in terör bahanesine vurgu

Raporun Çin bölümünde, Çin Komünist Partisinin “terörle mücadele” adı altında özellikle Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yoğun izleme ve takip faaliyetlerinde bulunduğu kaydedilirken, “Çin hükümetinin terörle mücadeleye yönelik kitlesel izleme ve kontrol, sansür, dini ve etnik azınlıkların asimilasyonu gibi baskıcı yaklaşımı insan haklarını göz ardı ediyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Çin’in bu faaliyetlerinde “Doğu Türkistan İslami Hareketi” grubunu mazeret olarak gösterdiğini, ancak bu grubun hala aktif olduğuna dair güvenilir bir delil olmadığı vurgulanan raporda, “Çin hükümeti, terörizm bahanesiyle Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur, etnik Kazak ve diğer Müslüman azınlık grup üyelerini gözaltına aldı.” ifadelerine yer verildi.

Terörü destekleyen ülkeler bölümü

Raporun “Terörizmin Devlet Sponsorları” bölümünde ise geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da İran, Sudan, Suriye ve Kuzey Kore, “terör sponsoru” kategorisinde yer aldı.

Raporda, Kuzey Kore’nin nükleer silahlarla bölgeyi ve komşularını tehdit etmesinin yanı sıra başka ülke sınırlarında suikastlar düzenlettiği ileri sürüldü.

Raporda İran’ın bölgede ve dünya genelinde terör örgütlerine maddi kaynak aktararak zararlı faaliyetlerine devam ettiği belirtilirken, “1984’ten beri terör destekçi ülke olarak belirlenmiş olan İran, Lübnanlı Hizbullah ve Gazze’deki terör gruplarının yanı sıra Suriye ve Irak’taki çeşitli grupları destekleyerek, 2019’da da terör bağlantılı faaliyetlerine devam ediyor.” değerlendirilmesinde bulunuldu.

DİĞER GELİŞMELER