Batı’nın ‘doğum kontrol’ oyunu tuttu; Türkiye artık çok yaşlı!

Türkiye’de demografik değişim, tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. 65 yaş ve üzeri nüfus ilk kez toplam nüfusun %10,2’sine yükselerek Cumhuriyet tarihinde ilk defa çift haneli rakamlara ulaştı. Bu durum, Türkiye’yi Birleşmiş Milletler kriterlerine göre “çok yaşlı nüfuslu ülke” kategorisine soktu.

Nüfus dağılımındaki bu değişimin bir diğer sonucu ise çocuk nüfusunda görüldü. 1935’ten beri ilk defa bu kadar düşük bir oranla, Türkiye nüfusunun sadece %26’sı çocuklardan oluşuyor.

1927’de ilk nüfus sayımı yapıldığında Türkiye’de 13 milyon 648 bin 270 kişi yaşıyordu. Geçen yüz yılın ardından bu sayı 85 milyon 372 bin 377’ye ulaşarak 6 kat artış gösterdi.

AB üyesi ülkelerde %18 olan çocuk nüfus oranı ortalaması ile karşılaştırıldığında; ortalaması yüzde 26 olan Türkiye’de, bu oranın 2030 yılında yüzde 25,6, 2060 yılında yüzde 20,4 ve 2080 yılında yüzde 19 olacağı öngörülüyor.

Batı kaynaklı algılar, doğum kontrol teşvikleri 

Nüfusu hızla yaşlanan Avrupa, kendi vatandaşlarına önemli doğum teşvikleri sağlarken, Türkiye’ye yıllardır ‘doğum kontrol’ teşvikleri ihraç ediyor.

Türkiye’nin yaşlı nüfus oranındaki artış, kadınların iş hayatını ev hanımlığına tercih etmesi, Batı kaynaklı doğum kontrolü teşvikleri, çok çocuk sahibi olmanın az gelişmişlikle iliskilendirildiği toplumsal algılar gibi pek çok etmene dayanıyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç yıl öncesine kadar en az 3 çocuk tavsiyesini vurgulasa da bu tavsiye havada kaldı ve nüfus artış hızı 2023 yılı itibariyle binde 1,1’e geriledi.