Mahmud Halil’in avukatları, ABD hükümetinin kendisini sınırdışı etme kararına tepki gösterdi
ABD’de yaşayan Filistinli aktivist Mahmud Halil’in avukatları, New Jersey’deki federal mahkemeye sundukları dilekçede, geçtiğimiz hafta Halil hakkında çıkarılan sınır dışı kararının “Filistin’de süren soykırıma karşı durduğu için” hükümetin intikam hamlesi olduğunu belirtti.
12 Eylül’de Louisiana’da göçmenlik yargıcı Jamee Comans, Halil’in yeşil kart başvurusunda bilgi gizlediği iddiasına dayanarak, kendisinin Cezayir ya da Suriye’ye sınır dışı edilmesine hükmetmişti. Avukatlar, iddiaların temelsiz olduğunu ve mahkemenin usule aykırı şekilde kanıtları değerlendirmeden karar verdiğini vurguladı.
Halil’in avukatları ayrıca, Amerikan vatandaşı bir eşi ve çocuğu olan, hiçbir sabıka kaydı bulunmayan bir daimi oturum sahibine “af hakkı” verilmemesinin olağanüstü bir durum olduğunu kaydetti. Bu kararın, Trump yönetiminin baskıcı ve misillemeci tavrının açık bir göstergesi olduğunu da ifade ettiler.
Kamuoyuna açıklama yapan Halil, kendisine karşı yürütülen sürecin şaşırtıcı olmadığını söyledi:
“Beni susturmak için sahte ve gülünç suçlamalara başvuruyorlar. Gazze’de devam eden soykırıma karşı sesimi yükselttiğim için hedef alındığımı biliyorum. Bu faşizan yöntemler beni asla yıldırmayacak, halkımın özgürlüğü için mücadeleye devam edeceğim.”
Federal Mahkeme kararı yürürlükte
Halil’in sınır dışı edilmesi meselesi, şu anda mümkün değil. Çünkü Haziran ayında New Jersey federal mahkemesi, hükümetin onu sınır dışı etmesini ya da yeniden gözaltına almasını yasaklayan bir karar vermişti. Mahkeme, ilk tutuklamanın anayasaya aykırı olduğunu değerlendirmişti. Ancak faşist hükümet, bu karara itiraz ederek Halil’in göçmenlik başvurusunda yalan söylediğini öne sürdü.
Halil’in avukatlarından Ramzi Kassem, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Göçmenlik savcısı, hâkim ve hapishane idaresi aynı kişiye, yani Donald Trump’a bağlı olduğunda sonuç budur. Trump, sistemi silah gibi kullanarak Mahmud Halil’i susturmak istiyor. Onun tek ‘suçu’, Filistin’de süren soykırıma karşı çıkmasıdır.”
Kampüslerden sürgüne
Halil, ilk defa Mart ayında ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza birimleri tarafından gözaltına alınmıştı. Bu operasyon, üniversite kampüslerinde “antisemitizm” iddialarına karşı başlatılan geniş çaplı bir baskının parçasıydı.
Columbia Üniversitesi öğrencisi olan Halil, 2024 baharında Gazze için kurulan öğrenci çadır eylemlerinde arabuluculuk yapmış, üniversitenin İsrail şirketleriyle bağlarını kesmesini talep eden müzakerelerde öğrencilere destek vermişti. Kendisi doğrudan kamp kurma eylemlerine katılmamıştı.
Üç ay boyunca Louisiana’daki bir göçmenlik merkezinde tutulan Khalil, hamile eşinden ve avukatlarından binlerce kilometre uzakta tutuldu. Bu süreçte baba oldu ancak çocuğunun doğumuna bile katılması engellendi.
Kaynak: Mira Haber, MEE
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.