image 2025 12 11 23 45 29

İngiltere’nin Pakistanlı bakanı, milyonlarca Müslümanı vatandaşlıktan atmayı planlıyor

İngiltere’de hükümetin vatandaşlıktan çıkarma yetkilerinin kapsamı, insan hakları kuruluşlarının yeni raporuna göre, ülkedeki Müslüman toplumu ciddi bir risk altına sokuyor

Runnymede Trust ve Reprieve kuruluşları tarafından yayımlanan çalışma, yaklaşık dokuz milyon Britanyalının, yani nüfusun yaklaşık yüzde 13’ünün İçişleri Bakanının tek taraflı kararıyla vatandaşlıktan çıkarılabileceğini ortaya koyuyor.

Kampanya grupları, bu yetkinin özellikle Güney Asya, Orta Doğu ve Afrika kökenli vatandaşlar için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Rapora göre bu uygulama, Windrush skandalında olduğu gibi, devletin belirli toplulukları sistematik biçimde hedef aldığı bir ayrımcılık modeline dönüşmüş durumda.

İngiltere yasaları, bir kişinin başka bir ülkenin vatandaşı olabileceğine dair ihtimal bulunduğu takdirde, o kişinin doğuştan Britanya vatandaşı olsa bile, vatandaşlığının iptal edilmesine izin veriyor. Bu durum, o ülkede hiç yaşamamış veya kendisini oraya ait hissetmeyen milyonlarca kişiyi etkileyebiliyor.

Rapor, şu grupların en kırılgan konumda olduğunu ortaya koyuyor:

  • Pakistan, Bangladeş, Hindistan
  • Somali, Nijerya
  • Kuzey Afrika ve Orta Doğu kökenliler

Bu ülkelerin ortak noktası ise, İngiltere’de büyük Müslüman nüfusa sahip olmaları.

Aktivistler, bunun sonucu olarak ülkede “ırksallaştırılmış bir vatandaşlık hiyerarşisi” oluştuğunu, beyaz İngilizlerin vatandaşlığının dokunulmaz kabul edilirken, Müslümanların mensubiyetinin “şartlı” hale getirildiğini söylüyor.

‘Her an ellerinden alınabilir’

Reprieve direktörü Maya Foa, son yıllarda hem önceki hem de mevcut hükümetlerin bu yetkileri genişlettiğini belirterek şunları söyledi:

“Önceki hükümet, insan kaçakçılığı mağduru İngilizleri bile siyasi sebeplerle vatandaşlıktan çıkardı. Şimdi aynı yetkiler daha da büyütüldü. Dokuz milyon kişinin hakkı, bir sonraki içişleri bakanının iki dudağı arasında.”

Runnymede Trust CEO’su Shabna Begum ise uygulamanın özellikle Müslümanları hedef aldığını vurguladı:

[quote-classsic]“Windrush’a yol açan düzenlemelerde olduğu gibi, bu yetkinin kötüye kullanılmasını engelleyecek hiçbir etkili mekanizma yok.”[/quote-classic]

Runnymede ve Reprieve’in analizine göre her beş beyaz Britanyalıdan yalnızca biri risk altındayken, siyahi veya Asyalı Britanyalıların üçte ikisi vatandaşlığını kaybedebilir.

Hindistan kökenli 984.000, Pakistan kökenli 679.000 ve 3,3 milyon Asyalı Britanyalı ise risk grubunun en büyük payını oluşturuyor. Ayrıca şimdiye kadar vatandaşlıktan çıkarılanların ezici çoğunluğu Müslüman.

Rapor, renkli Britanyalıların bu yetkiler nedeniyle 12 kat daha fazla tehlike altında olduğunu belirtiyor.

Savaş dönemi aracıydı, sıradan oldu

Yıllarca sadece olağanüstü dönemlerde kullanılan vatandaşlıktan çıkarma yetkisi, son 20 yılda terörle mücadele yasalarıyla genişletildi. Nitekim 2010’dan bu yana 200’den fazla kişi “kamu yararına uygun olmadığı” gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldı.

Ayrıca 2022’den itibaren hükümet, kişi bilgilendirilmeden de vatandaşlığı iptal edebiliyor. 2025’te çıkan yeni yasa ise mahkeme “karar hukuka aykırıdır” dese bile, hükümetin tüm itiraz yolları tükenene kadar kişinin vatandaşlığına geri dönemeyeceğini hükme bağlıyor.

Bazı vakalarda, devletin kişinin başka bir vatandaşlığa sahip olduğunu varsayması bile yeterli oldu. Mahkemeler bu varsayımın yanlış olduğunu ortaya koysa bile, insanlar yıllarca vatansız kaldı.

En tartışmalı örnek

En bilinen örnek, İngiltere doğumlu Şamima Begum. Hükümet, onun Bangladeş vatandaşı olduğunu öne sürerek vatandaşlığını iptal etti. Ancak Bangladeş makamları bunun doğru olmadığını, Begum’un ülkede herhangi bir hakkı bulunmadığını açıklamıştı.

Muhafazakâr Parti ve Reform UK partisi liderlerinin giderek daha sert politikalar savunması, binlerce yerleşik insanın topluca sınır dışı edilmesinin bile masada olduğuna dair kaygıları artırıyor.

Vatandaşlıktan çıkarma yetkisinin tek elde toplanması, özellikle Müslüman kuruluşlarda “gelecekte daha kötü senaryoların yaşanabileceği” endişesini tetikliyor.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın