Süveyda planı ilk günden çöktü; tavizler ve Şam’ın hezimeti!

Ürdün ve ABD arabuluculuğunda hazırlanan ve İsrail’in talepleri doğrultusunda şekillenen Süveyda yol haritası, daha ilk günden çıkmaza girdi. Yol haritası, bölgenin yönetiminin Dürzi unsurlara bırakılmasını öngörüyor ancak bu yapının İçişleri Bakanlığı’na bağlı kalmasını şart koşuyordu.

Fakat Dürzilerin önde gelen dinî lideri Hikmet el-Hicri, Şam’ın tüm tavizlerine rağmen bu formülü sert bir dille reddetti:

“Süveyda çocukları, kendi kendini yönetme veya ayrılık yoluyla kendi belirleme hakkına sahiptir. Dışişleri Bakanlığı bildirisi kategorik olarak reddedilmektedir. Yerel konseylerin ve ortak polis güçlerinin oluşumu, sadece vesayet dayatma girişimidir. Süveyda halkına zorla dayatılan herhangi bir düzenlemeyi tanımıyoruz. Bağımsız bir soruşturma ve uluslararası muhasebe mekanizmaları çağırıyoruz.”

Bu açıklama, Dürzi hareketinin niyetini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Suveyda’da Sünni aşiretleri karşısına alan Şam’ın bunca tavizine rağmen el-Hicri, açıkça İsrail’in bölgeyi parçalama stratejisine taşeronluk yapıyor. 

Analistler, Hicri’nin tutumunun, İsrail desteğini arkasına alan Dürzilerin yalnızca özerklik değil, uzun vadede Suriye’yi bölen, Şam’dan mutlak bir kopuş talep eden, tamamen ayrı bir yapı talep ettiğini gösterdiğini belirtiyor.

Şam yönetiminin, ABD ve İsrail nezdinde meşruiyet kazanma ve dengeleri koruma stratejisi ters tepmiş gibi duruyor. Cumhurbaşkanı Şara, koltuğunu korumak uğruna ilkelerinden tavizler veriyorken, ABD ile diplomatik yakınlaşma, İsrail’e yönelik ılımlı söylemler ve dış aktörlere alan açma, beklediği “itibar”ı bir türlü getirmiyor. Aksine, Şara ne kadar “tavizkâr” adımlar atsa da, İsrail’in bölgesel hedefleri ve bölge içi ayrılıkçı ağlar Suriye’nin parçalanma riskini artırıyor.

Kaynak: Mira Haber