ABD’nin Michigan eyaletinde, Gazze’deki soykırıma karşı düzenlenen öğrenci protestolarına katılan gençler, mezuniyet sonrası bile üniversite yönetiminin ağır baskı ve yaptırımlarıyla karşı karşıya kaldı
Tarih bölümü öğrencisi Drin Shapiro, 21 Mayıs 2024’te Michigan Üniversitesi (UM) kampüsünde kurulan Filistin dayanışma çadırına katıldığı için gözaltına alınmıştı. Daha sonra kefaletle serbest bırakılan Shapiro, uzun süre kampüs içinde özel dedektifler tarafından izlendi.
Kısa süre sonra, sadece ders arasında afiş astığı gerekçesiyle kefalet şartlarını ihlal ettiği öne sürülerek yeniden hapse atıldı.
Eyalet Başsavcısı Dana Nessel, Eylül 2024’te Shapiro hakkında dava açtı. Ancak Nessel, Mayıs 2025’te “artık zaman ve kaynak israfı” gerekçesiyle davayı düşürme kararı verdi. Buna rağmen üniversite yönetimi, öğrenciyi disiplin sürecine sokarak yeniden programa kayıt olmasını yasakladı ve kampüste çalışmasını da engelledi.
Shapiro’nun ise bu durumda yalnız olmadığı ortaya çıktı. Siyasi bilimler ve sanat bölümlerinden mezun olan Eaman Ali adlı öğrenci de de aynı gerekçelerle işinden atıldı ve ömür boyu yeniden kayıt yasağıyla karşı karşıya kaldı.
Ali, konu hakkında “Bizi hedef alarak örnek gösteriyorlar. Onlarca öğrenciyi cezalandıramadıkları için birkaç kişiyi seçip baskı uyguluyorlar” dedi.
Keyfi disiplin cezaları
Michigan Üniversitesi’nde “Öğrenci Çatışma Çözüm Ofisi” (OSCR) adı verilen mekanizma, öğrencilerin iddiasına göre tamamen cezalandırma aracına dönüştürüldü. Filistin yanlısı öğrencilerin tamamının suçlu bulunduğu bu oturumlar, öğrenciler arasında, hiçbir adil yargılamanın bulunmadığı “İsrail askeri mahkemelerine” benzetiliyor.
Üniversite, yaz tatili döneminde peş peşe üçüncü kez disiplin oturumları düzenledi. Üstelik yönetim, Temmuz 2024’te öğrenci haklarını düzenleyen yönetmeliği değiştirerek kendi başına şikâyetçi olma yetkisi elde etti. Bu durum, savunma hakkını neredeyse imkânsız hale getirdi.
Doktora öğrencisi Kathleen Brown, “OSCR’de yüzde yüz mahkûmiyet oranı var. Bu yüzden şaka yollu, ‘İsrail askeri mahkemeleriyle aynı’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
Öğrenciler ve insan hakları savunucuları, hem Michigan eyalet yönetimini hem de FBI’ı, “Filistin yanlısı öğrencilere yönelik cadı avı” yapmakla suçluyor. Nisan 2025’te çok sayıda öğrencinin evine baskınlar düzenlendi.
Avukat Amir Makled, Başsavcı Nessel’in İsrail yanlısı tavrı nedeniyle davadan el çektirilmesini talep etti. Kısa süre sonra da Nessel tüm davaları geri çekmek zorunda kaldı.
Öğrenciler, asıl meselenin kişisel cezalar değil, Gazze’de yaşanan soykırım olduğunu vurguluyor. Ali, durumun ciddiyetine değinerek “Bizi oyalayarak asıl gündemden, yani Gazze’den uzaklaştırmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mira Haber, MEE
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.