İsrail ve İran arasındaki ateşkes yürürlüğe girdi. Aylardır on binlerce Gazzeli’nin acımasızca katledilmesini umursamayan işgalci İsrailliler, ilk kez ölümün nefesini bu kadar yakından hissetti.
İran’ın attığı bir balistik füze, ateşkesin yürürlüğe girmesinden birkaç saat önce İsrail’in güneyindeki Beerşeba’da bir apartmanı vurdu. Yedi katlı bina yerle bir oldu, sekiz kişi hayatını kaybetti, 30 kişi yaralandı.
Beerşeba’da vurulan binada yaşanan yıkım, İsrail’de nadiren karşılaşılan bir tabloyu ortaya koydu. Binanın üst katları çökerken, duvarlardan sarkan parçalanmış eşyalar ve molozlar, savaşın şehir merkezine taşıdığı yıkımın simgesi haline geldi.
Saldırıyı 300 metre öteden hisseden 27 yaşındaki işgalci psikolog Jessica Sardinas, güvenli odasında uyumaya hazırlanıyordu. “Asla ateşkes olacağını düşünmemiştim,” diyen Sardinas, “Ama umarım olur çünkü burada her gün tehlikedeyiz,” ifadelerini kullandı. Arjantin’den üç yıl önce göç eden Sardinas, “Bu savaşın olacağını bilseydim İsrail’e taşınır mıydım bilmiyorum,” dedi.
Saldırı, 13 Haziran’da başlayan ve 12 gün süren İran-İsrail savaşı sırasında yaşanan ender sivil kayıplardan biri oldu. Bu çatışma, Gazze Savaşı’ndan farklı olarak İsrail halkı için doğrudan bir tehdit oluşturdu. Tahran’dan fırlatılan balistik füzeler, Hamas’ın roketlerinden farklı olarak durdurulamıyordu.
Toplamda İsrail’de 29 işgalci öldü, yüzlercesi yaralandı. İran tarafında ise en az 430 kişi öldü, 3.500’den fazla kişi yaralandı. Yüz binlerce kişi yerinden edildi. ABD istihbaratı İran’ın nükleer bomba üretmesine iki ila üç yıl kaldığını söylerken, İsrail ve Trump bu tahmine katılmadı. İran ise programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor.
İsrail ateşkes öncesi İran hedeflerine yönelik en yoğun saldırılarını gerçekleştirdiğini, yüzlerce İranlı güvenlik personelini öldürdüğünü açıkladı. İran da beş füze dalgası fırlattı. Ateşkes sonrası üç füze daha atıldığı iddia edildi ancak Tahran bunu yalanladı.
ABD Başkanı Donald Trump ateşkesi yerel saatle 01.00’de duyurdu ve “yaklaşık altı saat içinde başlayacağını” söyledi. Her iki taraf da zafer ilan etti. İran, “Düşman geri çekilmek zorunda kaldı,” derken, İsrail, “İki varoluşsal tehdidi ortadan kaldırdık,” açıklamasını yaptı.
Siyonist İsrailliler ise ilk kez savaşın etkilerini bu kadar ağır şekilde hissetti. Vurulan binaya yakın yaşayan 51 yaşındaki Gil Cohen, “Güvende olmak istiyorum. İran 10 yıldır bizi öldürmek istediklerini söylüyor. ABD başkanının söylediği doğruysa, atom bombalarından kurtulduksa, o zaman bu savaş bitti,” dedi. Sardinas da İsrail’in “dünyanın kirli işini” yaptığını savundu: “Elbette buna değdi. Nükleer silahları durdurmaya değmez mi?”
Bazı işgalciler ise ateşkesin erken geldiğini ve İran’a yeterince zarar verilmediğini düşündüğünü öne sürdü.
Uluslararası Af Örgütü her iki tarafı da sivilleri hedef almakla suçladı. Özellikle İsrail’in, Tahran’daki Evin Cezaevi’ne yönelik saldırısı, Siyonistlerin sayısız insan hak ihlallerinden biri olarak kayda geçti.
Ateşkesin ardından ne olacağı belirsiz. ABD ve Batılı liderler müzakerelere dönüş çağrısı yaparken, İran sessizliğini koruyor. İsrail, askeri kazanımların nükleer müzakerelere avantajla dönüştürülebileceğini savunuyor.
Bir İsrailli asker ise yaşananları şöyle özetledi: “Savaş kesinlikle durmalı, herkes için en iyi seçenek ateşkes. Bu savaşla hiçbir ilgim olmasını istemiyorum… Ama kendimi üçüncü dünya savaşında buldum.”
Kaynak: The Guardian, Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.