ABD’den Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne Eşi Görülmemiş Baskı: Adaletin Önüne Duvar
Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), ABD’nin müdahaleci ve hukuk dışı politikalarının hedefi haline geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze Şeridi’ndeki savaş suçları nedeniyle tutuklama emri çıkarılmasının ardından, ABD yönetimi mahkemeye yönelik benzeri görülmemiş yaptırımlar uygulamaya başladı.
UCM savcısı Kerim Khan’ın e-postalarına erişimi engellendi, İngiltere’deki banka hesapları donduruldu. Mahkemede çalışan Amerikalı personel, ABD’ye döndüklerinde tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya bırakıldı. Bu tür tehditler, yalnızca bireyleri değil, adalet sistemini de hedef aldı; bazı çalışanlar istifa etti, STK’lar ise korkudan iş birliğini durdurdu.
Trump yönetiminin bu saldırgan tutumu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin felç olmasına yol açtı. Mahkemenin birçok temel işlevi aksadı; özellikle İsrail’le ilgili soruşturmalarda ciddi bir duraksama yaşandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre ABD’nin baskısı, savaş suçlarının mağdurlarını adaletten mahrum bırakıyor.
Uygulanan yaptırımlar yalnızca Khan’ı değil, yaklaşık 900 mahkeme çalışanını da kapsıyor. Bu kişilerin ABD’ye girişi yasaklandı, kendilerine yardım eden kurumlar ise para cezası ve hapis tehdidiyle susturulmak isteniyor. Bu ağır saldırı, Sudan gibi başka bölgelerdeki savaş suçları soruşturmalarının da durmasına neden oldu.
Trump daha önce de benzer yollara başvurmuş, 2020 yılında eski başsavcı Fatou Bensouda’yı Afganistan’daki savaş suçları soruşturması nedeniyle hedef almıştı.
Mahkeme salonunda kara mizah hâkim: Çalışanlar, Kerim Khan’a bir kalem uzatmanın bile ABD yaptırımıyla sonuçlanabileceğini espriyle karşılarken, gerçek ise oldukça vahim. Microsoft gibi dev şirketler teknik desteğini kesiyor, STK’lar UCM’den gelen e-postalara dahi cevap vermiyor.
ABD’nin bu zorbalığı sadece UCM’nin meşruiyetini değil, uluslararası hukukun kendisini tehdit ediyor. Avrupa’daki bazı ülkelerin de bu baskıya boyun eğerek tutuklama emirlerini uygulamayı reddetmesi, ABD’nin hukuk karşıtı baskılarının ne kadar etkili ve yıkıcı olduğunu gösteriyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi çalışanları artık şu soruyu yüksek sesle sormaya başladı: “Bu mahkeme, böyle bir küresel baskıya rağmen varlığını nasıl sürdürebilir?”
Kaynak; Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.