08:50 Salı / 16 Nisan 2024 | 7 Şevval 1445

Uygurları yok etme çalışmaları sürüyor

Çin hükumeti, Doğu Türkistan’daki Uygurların geleneklerini yok etmek için akıl dışı yöntemler uygulamaya devam ediyor.

Çin Komünist Partisi, Uygur Türklerinin dillerini kullanmalarını yasaklayarak, zorla domuz eti yedirerek Uygurların gelenek ve göreneklerini unutturmaya çalışıyor.

Güney Sincan bölgesinde gönüllü öğretmenlik yapan Han Çinli bir öğretmen, görev yaptığı okulda 2019 yılının Mayıs ayında Uygur öğrencilere komünist ideoloji aşılamak ve Han geleneklerini öğretmek için özel bir kurs açıldığını söyledi. Kursta Uygur öğrencilere kendi gelenek ve kültürlerinin yerini Han kültürünün alması gerektiği ile ilgili dersler veriliyor. Ayrıca yeni öğrenecekleri geleneklerden birisinin de domuz eti yemek olduğu dayatılıyor.

Gönüllü öğretmen, okul yönetiminin, dersler başlamadan önce öğrencilere vatanseverlik ve siyasi ideoloji öğretilmesini emrettiğini belirtti. Uygur çocuklar, “Dragon Boat Festivali” ve “Sonbahar Ortası Festivali” gibi geleneksel Han Çin tatillerini kutlamak ve sırasıyla geleneksel festival yemeklerini, tatlıları ve ay keklerini yemek zorunda kalıyor. Bu yiyecekler genelde helal olmadığı için Uygur çocuklar bunları yemekte zorlanıyor.

Sincan’ın Kashi şehrinde bulunan bir ilkokul öğretmeni ise Uygur meslektaşının bir Han mutfağı restoranına götürüldüğünü ve burada zorla domuz eti pişirip, yedirmeye zorlandığını anlattı. Bunların hepsini reddeden Uygur öğretmenin ise aniden ortadan kaybolduğunu belirten Çinli öğretmen, “Onu eğitim kamplarında dönüşüme göndermiş olma ihtimalleri çok yüksek” diye konuştu.

Toplama kamplarında da durum bundan farksız durumda değil. Toplama kamplarına kapatılan Uygurlara zorla domuz eti yedirilmeye ve Han gelenekleri öğretilmeye çalışılıyor. Kasım 2018’de Kashi şehri yetkilileri toplama kamplarında tutulan tüm Uygurlara domuz etinden başka yemek verilmemesini emretti. Domuz eti yiyenlerin iyi performansları göz önünde tutularak serbest kalma ihtimallerinin artacağı söylendi. Ancak yakın zamanda toplama kampından serbest bırakılan bir Uygur, kamptaki çoğu kişinin domuz eti yemeyi reddettiğini ve açlıktan ölmeyi beklediğini bildirdi. İçeride durumun çok kötü olduğunu belirten eski mahkum, bu nedenle çok fazla ölüm yaşandığını ve bir o kadarının daha yaşanabileceğini vurguladı.

Çin Komünist Partisinin uyguladığı bir diğer uygulama ise Uygur öğretmenlerin ve öğrencilerin kendi dillerini kullanmalarını yasaklamak oldu. Sincan’da tüm Uygur kitapları ve gazeteleri yasaklanarak halka kendi dili unutulmaya çalıştırıldı. Ocak 2019’da Sincan’ın başkenti Urumçi’de bir ilkokulda görev yapan 28 Uygur öğretmen, kendi dillerinde yazılar yazdıkları için görevden alındı ve Çinli öğretmenlerin kaldığı yurtları korumak, ideolojiyi öğrenmek gibi görevler yaptırılmaya zorlandı.

Ayrıca yerel bir dükkan sahibinin Uygur dilinde bir defter sattığı şikayeti üzerine, dükkan sahibi Çin Anayasası, ulusal politikalar ve dini inançlarla ilgili düzenlemeleri incelemek için beş günlük bir sınıfa gönderildi. Eğitim sonrasında konuşan dükkan sahibi, kendisi ile birlikte 8 dükkan sahibinin daha aynı sınıfta eğitim aldığını, onların suçlarının da tabelalarında Uygurca kelimeler yer alması olduğunu söyledi.

Çin hükumeti tarafından, Uygur dilinin kullanımı yasaklandığı için okullarda sadece Mandarin dilinde eğitim verilmesi kararlaştırıldı. Hotan şehrindeki Eğitim Bürosu, Sincan’daki tüm anaokullarında, ilkokullarda ve ortaokullarda sadece Mandarin dilinde eğitim yapılmasını emretti. Çin Komünist Partisinin bu eğitim sitemine Uygurların eğitime uzak kalmaları için geçtiğini belirten Çinli bir öğretmen, “Artık Mandarin’de okumaya başlamak için çok geç. Genç yaşta çalışmadığı sürece, derslere hiç uymayacaklar. Bazı öğrenciler Mandarin sınavında 150 puandan sıfır aldı. Uygurca dil sınavında 90 puan alan öğrenciler şimdi Mandarin’de 20 puan alıyorlar. Bu Uygur kuşağının geleceği mahvoldu.” dedi.

DİĞER GELİŞMELER