Türkiye, Hamas liderlerinden ülkeyi terk etmesini mi talep etti?

Bölgesel kaynaklar, Türkiye yüzlerce Filistinli savaşçının Gazze Şeridi yakınındaki İsrail topluluklarına saldırdığı gün Hamas’ın üst düzey liderlerinden ülkeyi terk etmelerini istediğini söyledi.

Konuya yakın iki kaynak, Hamas’ın Türkiye’deki tüm üst düzey liderlerinin kendisinden istendikten sonra ülkeyi terk ettiğini söyledi.

Ayrıca, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye ve çevresinin, İstanbul’daki televizyonda saldırıyı izlerken şükran duası yaptığı görüntülerin sosyal medyada yayılması üzerine “kibarca uzaklaştırıldığını” bildirdi.

Halid Meşal’in hâlâ Türkiye’de olup olmadığı henüz belli değil. Meşal, 2017’de Haniye’nin yerine geçene kadar Hamas’ın siyasi bürosunun başındaydı ve resmi bir lider olarak değil, göstermelik bir lider olarak görülüyor.

Hamas liderlerinin Türkiye’deki varlığı uzun süredir tartışmalı bir konu ve İsrail’in öfkesinin hedefi oldu.

Ancak bunların birçoğu 2011 Gilad Şalit esir değişimi kapsamında İsrail tarafından Türkiye’ye gönderildi. Diğer üst düzey Hamas liderleri Katar, Lübnan ve Gazze’de bulunuyor.

İsrailli bir kaynak, Hamas yetkililerinin Türkiye’den ayrılıp ayrılmadığını doğrulamaya çalıştıklarını söyledi.

“Eğer durum böyleyse İsrail açısından çok olumlu bir hareket olarak görülecektir. Ancak İsrail’deki yetkililer bunun uzun zaman önce yapılması gerektiğini vurgulayacaklardır” diye ekledi.

Başka bir kaynak, Türkiye’nin Hamas liderleriyle olan tüm görüşmelerinin telefon üzerinden yürütüldüğünü, dolayısıyla üst düzey yetkililerin ilk etapta Türkiye’de olmadığını söyledi.

İkinci bir kaynak, Hamas liderlerinin Türkiye’de kalıcı olarak kalmadıklarını, yurt içinde ve yurt dışında katıldıkları görüşmeler, konferanslar ve diğer etkinliklere bağlı olarak ülkede vakit geçirdiklerini söyledi.

Durum hakkında bilgi sahibi üçüncü bir kaynak ise, Filistin hareketinin yaklaşık 1.400 İsrailliyi öldüren bir saldırıya öncülük ettiği bir günde Türkiye’nin Hamas liderlerine ev sahipliği yapmak istemeyebileceğini söyledi.

Kaynak, “Optikleri zarar verici olurdu” dedi.

Ancak İstanbul’da Hamas ve iç işleri hakkında bilgi sahibi olan Filistinli bir kaynak şunları söyledi; “Bir çarpıtma var. Hamas yetkililerinin çoğunun Katar’a gittiği doğru. Ancak Türkiye’den ihraç edilmediler. Ayrılma amaçları, Katar ve Hamas toplantılarındaki rehine müzakerelerine katılmaktı.”

Değişen retorik

Filistin saldırısından bu yana Siyonist İsrail, Gazze Şeridi’ni aralıksız bombaladı ve 5.000’den fazla Filistinliyi öldürdü.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çatışmanın ilk günlerinde dengeli bir üslupla hareket etse de daha sonra Gazze’de ölü sayısının hızla artmasıyla İsrail’e karşı çok daha sert bir söylem kullanmaya başladı.

Bu hafta başında Erdoğan İsrail’e Gazze’deki operasyonlarını durdurma çağrısında bulunarak bunun “soykırım” olduğunu söyledi.

Türkiye cumhurbaşkanlığı, eski adı Twitter olan X’te yayınlanan Arapça bir gönderide, Türkiye’nin Hamas liderlerinden ülkeyi terk etmelerini istediğini yalanladı.

Erdoğan’ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) de cumhurbaşkanının Pazar günü İstanbul’da Filistin yanlısı bir mitinge katılacağını söyledi.

Türkiye, 7 Ekim’de Filistinli savaşçılar tarafından esir alınan 222 İsraillinin serbest bırakılması çabalarına aktif olarak katıldığını bildirdi. Hamas esirlerin Gazze Şeridi’nde tutulduklarını söyledi.

Geçtiğimiz hafta Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, çoğu batılı ülkenin çifte vatandaşı olan esirlerin serbest bırakılması için “birçok ülkenin” Türkiye’den yardım istediğini vurguladı. Şu ana kadar iki ABD-İsrailli esir Hamas tarafından serbest bırakıldı.

İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkiler yıllardır soğuktu, ancak geçen yılın sonlarında iki büyükelçinin değişmesiyle düzeldi.

İki ülke arasındaki ilişkiler ilk olarak 2011 yılında, İsrail’in 2010 yılında Gazze’ye giden Mavi Marmara yardım gemisine düzenlediği baskında dokuz Türk vatandaşının ölümüyle ilgili BM raporunun ardından Türkiye’nin İsrail büyükelçisini sınır dışı etmesiyle bozuldu.

2016 yılında diplomatik ilişkilerin tam anlamıyla yeniden tesis edilmesi ve büyükelçilerin değiştirilmesiyle bu çatlak kapandı.

Ancak 2018’de İsrail güçlerinin Gazze’deki Büyük Dönüş Yürüyüşü protestolarına katılan çok sayıda Filistinliyi öldürmesiyle gerilim yeniden arttı. Protestocular, mültecilerin geri dönüş haklarının uygulanmasını ve Gazze’deki felç edici ablukanın sona ermesini talep etti.

Geçtiğimiz hafta İsrail, güvenlik endişelerini gerekçe göstererek Türkiye’deki tüm diplomatlarını geri çekmişti.

Kaynak: Mira Haber