kabe en cok suud rejimin yonetimi altinda felaketlere maruz kaldi 03
kabe en cok suud rejimin yonetimi altinda felaketlere maruz kaldi 03

Kâbe en çok Suud rejimin yönetimi altında felaketlere maruz kaldı

Geçmişte de yaşanan savaşlar, olaylar ve salgın hastalıklar, Kabe’nin defalarca kapatılmasına neden oldu.

Tarihte Kâbe dinin merkezi olmakla kalmamış, çeşitli siyasi ve ekonomik çekişmelerin de merkezi olmuş. Bu neden bir çok defa ibadete kapatılmıştı.

Emeviler döneminde süren kıyasıya siyasi mücadele sırasında Kâbe saldırıya uğradı. Bu saldıraların birincisi 682 Yılında Yezid’in orduları tarafından yapıldı.

İkinci saldırı halife Abdülmelik bin Mervan döneminde yaşandı. Abdülmelik’in komutanı ”zalim” Haccac bin Yusuf öncülüğündeki ordular Kabe’yi mancınıklarla dövdüler. Haccac şehrin sakinlerini günlerce aç bıraktı. 692 Yılında şehre girdi ve sahabeden Abdullah bin Zübeyr’i (r.a) şehit etti.

Tarih kitapları, Karmatiler döneminde de Kabe’nin hac zamanında baskın yediğini ve bir günde otuz bin hacının katledildiğini anlatır. Ebu Tahir komutasında ki Karmati ordusunun ”el-Hacerü’l-esved”i kendi ülkesine götürdüğü ve 22 yıl sonra iade edildiği anlatılır.

4’üncü Murad zamanında Mekke’de o güne kadar görülmemiş şiddetli fırtına ve sel felaketine maruz kaldı.(1039/1630) 

Sular Kabe duvarının yarısına kadar çıktı ve ertesi gün akşama doğru kuzeybatı duvarı tamamen, kuzeydoğu duvarı kapıya kadar, güneybatı duvarının da altıda biri kadar yıkıldı. Temmuz 1631’e kadar süren yaklaşık altı buçuk aylık çalışma ile Hacerülesved köşesi hariç bütün duvarlar temellerine kadar tüm taşlar tek tek söküldü. Yıpranmış ve harap olmuş kısımlar yenileriyle değiştirildi.

1941 ve 1974’teki Sel Felaketleri

Mekke’de 1941 ve 1974 yıllarında şiddetli yağmur sonrası Hacerülesved’in hizasına kadar suyla dolan Kabe’de kimi müslümanlar yüzerek kimisi de zorla yürüyerek tavaf etmişlerdi.

Geçmişte yaşanan saldırılar ve doğa olayları nedeniyle musibetlere maruz kalan Kabe, Suud rejimi altındaki yaşadığı felaketleri tarih boyunca yaşamadı.

21 Kasım 1979: Harem-i Şerif Camii’ni işgal eden, Suudi iktidarına muhalif bir Sünni mezhebi üyeleriyle, güvenlik kuvvetleri arasında çıkan çatışmalarda, eylemcilerin tümü (30 kişi) ve çok sayıda asker öldü.

1987: Ayetullah Humeyni’nin ‘‘Haccı politikleştirin’’ çağrısı üzerine, Mekke’de her yıl düzenlenen ve ABD’yi hedef alan ‘‘kafirlerden uzaklaşma’’ gösterisine katılan İranlı hacılara, Suudi güvenlik güçleri ve bedevi aşiret üyelerinin müdahalesi sonucu çıkan çatışmada, çoğunluğu İranlı hacılar olmak üzere 402 kişi öldü, 649 kişi yaralandı.

1989: Mekke’de iki bomba patladı, 1 hacı öldü, 16 kişi yaralandı. Suudi Arabistan, olaydan İran destekli terörist grupları sorumlu tuttu.

1990: Mekke’de yaya tünelinde çıkan izdihamda, 550’si Türk olmak üzere 1462 hacı ezilerek öldü.
1994: Şeytan taşlama sırasında meydana gelen izdihamda 270 hacı öldü.
1997: Mina’da 70.000 civarında çadırın tutuşmasına sebep olan yangın, 343 hacı adayının ölümüyle sonuçlanmıştı. Olayda 1.300 kişi yaralandı.
1998: Şeytan taşlama sırasındaki izdihamda 119 hacı öldü.
2001: Şeytan taşlama sırasında 40 hacı adayı vefat etti.
2003: İzdihamda, 14 hacı hayatını kaybetti.
2004: Şeytan taşlamada 244 hacı yaşamını yitirdi, yüzlerce hacı yaralandı.
2005: Cemerat Köprüsü’nde bu yıl da 367 hacı ezilerek can verdi.
2006: Kabe yakınlarında bulunan bir otel çökerek 76 kişiye mezar oldu.
2015: Vinç devrildi. 132 kişi öldü, 250’ye yakın kişi ise yaralandı.

Yaşanan tüm bu olaylar, Suudi rejimin Haccı organize etmedeki niteliksizliğini gösterirken, Suud krallığının yönetimi altında bulunan Kabe’ye musibetler en çok bu dönemde gerçekleşmiştir.

Kaynak: Mira Haber