yunanistan ve gkry nin dogu akdeniz deki hak ihlalleri 01
yunanistan ve gkry nin dogu akdeniz deki hak ihlalleri 01

Yunanistan ve GKRY’nin Doğu Akdeniz’deki Hak İhlalleri [VİDEOLU]

İsrail açıklarında 2009’da keşfedilen 280 milyar metreküplük Tamar ve 2010’da yine aynı bölgede keşfedilen 620 milyar metreküplük Leviathan gaz sahaları dikkatleri bölgeye çevirmiş ve ardından GKRY ve Mısır açıklarında da keşifler gerçekleştirilmesiyle bölgede sıcak gelişmeler yaşanmıştı.

Doğu Akdeniz’de alanların bölüşülmesinin kıyıdaş devletler arasında antlaşmayla olması gerekirken, GKRY adada söz sahibi olan KKTC ve Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye’yi gözardı ederek, Mısır’la 2003’te, Lübnan’la 2007’de ve İsrail’le 2010’da imzaladığı sözde Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma anlaşmalarıyla bölgeyi tek taraflı olarak 13 parsele böldü.

GKRY’nin ilan ettiği sözde MEB’e ait 13 sözde parselde hidrokarbon araması yapılması için çok uluslu şirketlere bölgeyi tek taraflı olarak açması tansiyonun yükselmesine neden oldu.

Bir oldubittiye getirme stratejisi takip eden Rum tarafı, Türkiye’yi ve Türkiye’nin uluslararası hukuki hak ve statüsünü görmezden gelerek çok uluslu petrol arama şirketlerini bölgeye davet etmeyi sürdürüyor.

Türkiye ve KKTC’ye ait hak ve menfaatlerin ihlal edildiği GKRY tarafından ilan edilen MEB parsellerine bakıldığında Kıbrıs’ın güneybatı açıklarındaki 1, 4, 5, 6, 7 numaralı parsellerin Türk kıta sahanlığıyla, 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralı parsellerin ise KKTC’nin hak iddia ettiği alanlarla çakışmakta olduğu görülüyor.

Kıbrıslı Türklerin haklarını hiçe sayan bu hukuk dışı işlemler hem KKTC hem Türkiye tarafından en başından beri kabul edilmediği gibi bu işlemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu da her ortamda dile getiriliyor.

Bölgede GKRY’nin dışında ABD, Rusya, Fransa, İtalya, Mısır, İngiltere, İsrail ve birçok devlet askeri temaslar, iş birlikleri ve ortak tatbikatlarla bölgede varlığını sağlamlaştırmak isterken, devam eden Suriye sorunu bölgenin askeri olarak da önemini artırıyor. Bölge ülkeleri ve uluslararası güçler Türkiye’nin hassasiyetlerini göz ardı ederek ve enerjiyi bir perde olarak kullanarak Doğu Akdeniz’de askeri ve ekonomik faaliyetlerini artırıyor.

Bölgedeki sözde MEB alanlarında sondaj izni verilen İtalyan ENI, Fransız Total, Rus Novatek, ABD’li Noble Energy ve Exxon Mobil şirketlerine güvence sağlamak üzere ilgili devletlerin donanmalarının Doğu Akdeniz’de konuşlanması ve AB’nin, üyesi GKRY’e destek açıklamaları ile Doğu Akdeniz birçok ülkenin söz sahibi olmak istediği önemli bir merkez haline geldiğini ispatlıyor.

Fakat bu ülkelerin bazılarının sivil tabii kaynak arama gemilerini gayri resmi oldukları gerekçesiyle bölgeye yaklaştırmamakta olan Türk savaş gemileri, Türkiye’nin yok sayılarak hiçbir faaliyete girişilemeyeceğini pek çok kez, çeşitli parsellerde yaptığı önlemelerle ortaya koyuyor.


Kaynak : Mira Haber

İlginizi Çekebilir

Erdoğan ne demişti? Bakanlık LGBT lobisinin eline düşmüş!

Bu yıl 43.’sü gerçekleşen ve sapkın LGBT propagandasını konu edinen filmlerle dolu İstanbul Film Festivali’ne, …

Yahudi dondurmasına toplatılma şoku!

Boykot listesindeki Magnum dondurmaları metal içerebileceği endişesiyle acilen toplatılıyor. Siyonist İsrail destekçisi  Unilever, İngiltere ve …