Afganistan, Taliban ve İslam’ın Bugünkü Savaşı
Afganistan’da Taliban dönemini bir yabancı savaşçının gözünden aktaran eserin sayfa sayısı az ancak genel muhtevası ve konuyu işleyişi oldukça yoğun. Yazar Ebu Musab es Suri (gerçek adıyla Mustafa bin Abdulkadir Sitmeryem Nasar), mukaddime ile bu eseri neden kaleme aldığını, diğer dört bölümde ise konuyu gerekçeleriyle akıcı bir şekilde anlatmış.
Yazar, giriş kısmında Taliban ve Afgan savaşıyla ilgili yöneltilen olumsuz eleştirilere yönelik kaleme aldığı bu eserinde, gözlemlerinden ve orada bulunduğu zaman diliminde karşılaştığı hadiselerden yola çıkarak durumu tüm çıplaklığıyla ele almıştır. Eser, daha çok yabancı savaşçılar ve cihat yanlısı kesimler nazarında, Taliban iktidarı (1996-2001) döneminde ortaya çıkan sorulara cevap niteliği taşıması amacıyla kaleme alınmış. Bu sebeple, Afganistan ve Taliban hakkında az da olsa altyapı sahibi olunarak okunması gerekilen bir eser.
Yazar; “Taliban’ın İslam hukukunu tatbik etmediği ve Afganistan’ın ‘Darul İslam’ın şartlarını taşımayan bir toprak olduğuna dair” yöneltilen eleştiriler üzerinde özellikle durarak konuya açıklık getiriyor.
Kitabın konu itibariyle yoğun olması bizleri de başlıklar halinde kitabı mütalaa etmeye sevk etti.
Afganistan’da çatışmanın vakıası ve tarafları
Birinci bölümde Taliban’ın ortaya çıkışı, Kandahar merkezli bir oluşum olduğu, Molla Muhammed Ömer ve onun çevresinde bulunan talebeler ile bu yapının oluşum sürecinden bahsedilmiştir. Taliban ve konumlandığı coğrafya etrafındaki durumu geniş bir çerçeveden kitabın satırlarında okumak mümkün.
Yazar, ilerleyen sayfalarda Taliban’ın olumlu ve olumsuz yönlerini maddeler halinde detaylandırarak açıklamıştır. Taliban’ın İslam şeriatı ile yönetimini ve bunun getirdiği emniyet ortamı gibi durumları olumlu olarak zikrederken, genel olarak dünya işlerini bilmemeleri, Hanefi mezhebi taassubu ve halktan orta ve ağır silahların toplanmasını gibi durumları da olumsuzluklar olarak açıklamıştır.
Birinci bölümde Taliban’ın rakiplerine ve onların yönetimlerine muhalif olan Kuzey İttifakı’nın durumuna da değinilmiştir. Abdurreşid Dostum, Ahmed Şah Mesud, Şii Hizbi Vahdet, Bamyan ve Mezar-ı Şerif’te bulunan Afgan Şiiler, Abdurresul Seyyaf, Burhaneddin Rabbani, Gulbeddin Hikmetyar isimlerini yazar alt başlıklar şeklinde teker teker açıklamış ve bunların muhalif çizgileri hakkında detaylı açıklamalarda bulunmuştur. Yazar bu kişilerin müttefik olmalarına rağmen aralarında güvensizliğin olduğundan, birbirlerine tuzaklar kurduğundan, dış mihraklardan etkilendiklerinden, kendi aralarında sürekli bir iç savaş halinde olduğundan bahsetmiştir.
Taliban’ın desteklenmesine dair İslami meseleler
Bu bölümde genel olarak Taliban’ın İslami çizgisini ve rakiplerinin durumunu nitelemiş, onlar karşısındaki tavrın ne olması gerektiğine değinmiştir.
Taliban’ın İslami yönden samimi olduğunu ifade eden yazar, Taliban içerisinde dini anlamda bazı sıkıntılar ile bazı bidatlerin bulunduğunu belirtmekten kaçınmamıştır.
Aynı zamanda Taliban’ın Arap cihat yanlılarını korumak ve İslam şeriatını hakim kılmak için dünyayı karşısına aldığından ve bu sebeple de Taliban’ın desteklenmesi gerektiğinden bahsedilmiştir.
Taliban’ın yanında savaşmaya dair meseleler
Bu kısımda yazar, özellikle o dönemde dünya çapındaki cihat yanlısı kesimde Taliban’a yönelik şüphelere yanıt vermeye çalışmıştır. Yazar söz konusu şüphelerin, gerek ülke içerisinde gerekte dünya üzerinde bıraktığı olumsuz izlenimlerin Taliban’a zarar verdiğini belirtmiştir ve insanların neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeden karalamada bulunduğunu ifade etmiştir.
Burada özellikle İslami konularda oluşan şüphelerin cevaplanması amaçlanmıştır.
Son kısımda genel olarak konu ele alınıp kısa bir özet sunulmuştur. Yazar, Afganistan’ın kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade etmiş, cihat yanlısı kesimlere bu paralelde çağrılarda bulunarak eseri noktalamıştır.
Bu kitap tahlili, Ferah Leyla Öz tarafından Mepa News için hazırlanmıştır.
*Yayınlanan haberlerde yer alan düşünceler ve ortaya konulan fikirler veya kişiler Mira Haber’in editöryel politikasını yansıtmayabilir.