Yasaklanan Filistin’e destek grubu üyelerinin açlık grevinin 46. günü

İngiltere’de Filistin yanlısı Palestine Action grubu ile bağlantılı bir tutuklunun açlık grevi, ciddi bir sağlık krizine dönüştü

İngiltere hükümeti, geçtiğimiz aylarda siyonistlerin fabrikalarına saldırı eylemi yapan ve Filistin’i savunan Palestine Action grubunu terör örgütü kapsamına almış, bu tip eylemlerle bağlantılı onlarca kişi tutuklanmıştı. Üyelerden açlık grevinin 46’ncı gününe giren Qesser Zuhrah’ın durumunun “hayati tehlike” boyutuna ulaştığı bildirilirken, tutulduğu HMP Bronzefield Cezaevi yönetiminin ambulans çağrılarını reddettiği iddia ediliyor.

Zuhrah’ın yakınları, genç kadının artık ayakta duramadığını, şiddetli ağrılar çektiğini ve acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Buna rağmen cezaevi yetkililerinin defalarca yapılan ambulans çağrılarına izin vermediği ifade ediliyor.

Siyaset gündemine taşındı

Konu mecliste de gündeme geldi. Jeremy Corbyn, Başbakan Keir Starmer’a açlık grevindeki tutukluların temsilcileriyle görüşmesi çağrısında bulundu. Corbyn, bu kişilerin hüküm giymediğini, yargılanmayı bekleyen tutuklular olduğunu vurguladı.

Starmer ise açlık grevleriyle ilgili “kurallar ve prosedürler” bulunduğunu ve bunların uygulandığını söylemekle yetindi.

Milletvekili Zarah Sultana, destekçiler ve sağlık çalışanlarıyla birlikte gece boyunca cezaevi önünde bekleyerek ambulans çağrılması talebini yineledi. Sultana, Zuhrah’ın 14 saattir acil tıbbi bakım beklediğini ve hastaneye sevkinin engellendiğini söyledi.

Doktorlardan uyarılar

Cezaevi önünde bulunan iki doktor, Zuhrah’ın acilen kan tahlilleri ve ileri tetkiklere ihtiyaç duyduğunu, cezaevi sağlık biriminin bu kapasiteye sahip olmadığını açıkladı.

Adalet Bakanlığı konuyla ilgili yorum yapmazken, cezaevi yönetimi bireysel vakalar hakkında açıklama yapamayacağını belirtti. Ancak tüm tutukluların sağlık hizmetlerine erişimi olduğunu ve açlık grevi yapanlara düzenli tıbbi takip uygulandığını savundu.

Açlık grevi genişliyor

Zuhrah, Palestine Action bağlantılı sekiz tutukludan biri. Tutuklular, grubun yasaklanmasına ve cezaevi koşullarına karşı açlık grevi yapıyor. Eylemin 1981’deki İrlandalı mahkûmların açlık grevinden daha uzun sürerek İngiltere tarihindeki en uzun açlık grevi olduğu belirtiliyor.

Tutukluların tamamı, yasak kararı öncesindeki faaliyetler nedeniyle suçlanıyor ve bir yıldan uzun süredir yargılanmayı bekliyor.

Avukatlar, Adalet Bakanı David Lammy’ye acil müdahale çağrısında bulunarak, müvekkillerinin sağlık durumunun geri dönülmez biçimde kötüleşebileceği ve ölüm riskinin arttığı uyarısını yaptı. Ancak bu çağrıların karşılıksız kaldığı ifade ediliyor.

Kaynak: Mira Haber, MEE