IMG 20251201 162743

Okulda şiddet, uyuşturucu, sosyal medya değil.. Milli Eğitim’in derdi: “Selefi Radikalleşme!”

Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden tartışmalı seminer: Okul müdürlerine “Selefi Radikalleşme” eğitimi

Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okul müdürlerine yönelik “Selefi Radikalleşme İle Mücadele Semineri” düzenledi. Din Öğretimi Şube Müdürlüğünün 24.11.2025 tarihli yazısına istinaden, İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığının sorumluluğunda gerçekleştirilen seminer, 26 Kasım 2025 Çarşamba günü saat 14:00’te Fen İşleri Daire Başkanlığında yapıldı.

Yazıda, seminer programında bilimsel araştırma projesinden elde edilen bulguların kurum temsilcileri ile paylaşılacağı ve müzakere edileceği belirtildi.

IMG 20251201 145629 207

Öncelikler Tartışması

Ancak bu tartışmalı seminer, eğitim kurumlarının önceliklerinin ne olması gerektiği konusunda ciddi sorular ortaya çıkardı. Bugün okullarda akran zorbalığı can alma ve sakat bırakma boyutlarına ulaşmış durumda. Sigara ve uyuşturucu kullanım yaşı 11-12’lere kadar inerken, cinsel istismar vakaları ortaokul çağlarına kadar yaygınlaşmış durumda. Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini fark eden pek çok ülke 16 yaş altına yasak getirmek gibi çözümler üzerinde çalışırken Selçuklu millî eğitim müdürlüğünün listenin başına selefiliği alması dikkat çekici.

Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini fark eden pek çok ülke, 16 yaş altına yasak getirmek gibi çözümler üzerinde çalışırken, Selçuklu Milli Eğitim Müdürlüğü’nün öncelik listesinin başına “selefiliği” alması dikkat çekti.

Bunlara ek olarak, Türkiye’de eğitim sistemindeki çarpıklıklar ve her yıl değişen sistemin yıllardır bir türlü rayına oturtulamaması, eğitimin kalitesizliği gibi temel sorunlar da çözüm bekliyor. Müfredat değişiklikleri, sınav sistemlerindeki sürekli revizyonlar, öğretmen yetersizliği ve eğitim kalitesinin düşüşü gibi yapısal problemler dururken, Milli Eğitim’in bu tür tartışmalı seminerlere kaynak ayırması anlamlı bulunmuyor.

Çocuk Zihinlerinde İslam Algısını Şekillendirme Riski

Seminerin en problemli yönlerinden biri de, genç öğrencilerin zihinlerinde İslami kavramlar üzerinden olumsuz algı yaratma potansiyeli taşıması. “Selefi radikalleşme”yi potansiyel tehdit olarak sunan böyle bir yaklaşım, öğrenci ve öğretmenler arasında önyargı ve endişe yaratabilir.

Küçük yaştaki çocukların zihinlerinde, belirli dini gruplar veya İslami kavramlar hakkında olumsuz stereotiplerin oluşması riski ciddi bir endişe kaynağı. Selefilik gibi İslam’ın bir yorumu üzerinden yapılacak “tehdit” vurgusu, dolaylı yoldan İslami kavramların genelinin zihinlerde olumsuz çağrışımlar yapmasına yol açabilir.

Bu tür seminerlerin, henüz dini kavramları sağlıklı bir şekilde öğrenme ve anlama aşamasında olan çocuklar üzerinde, İslam’a karşı genel bir kötüleme algısı yaratma potansiyeli taşıdığı göz ardı edilmemeli.

Laiklik İlkesi ve Yetki Tartışması

Konunun bir diğer problemli boyutu ise Milli Eğitim Müdürlüğü’nün dini bir mezhep veya akımı “tehdit” olarak tanımlayıp buna yönelik önlem almasının kurumun bağlı olduğu laiklik ilkesiyle çelişmesi. Selefilik dinin konusuyken, bu tür bir değerlendirme yapmanın ve seminer düzenlemenin Milli Eğitim’in yetki alanına girip girmediği tartışmalı.

Son dönemde, kendi kitlesini hurafelerle uyutan bazı medya maymunlarının diline doladığı “selefi tehdidi” söylemiyle kamuoyu oluşturma çabası göze çarparken, bu seminerin de bu propaganda ekseninde mi düzenlendiği sorusu akıllara geliyor.

Eğitim kurumlarının asli görevlerini yerine getirmek yerine, tartışmalı ve yetki alanı dışındaki konulara yönelmesi, eğitim sisteminin önceliklerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

IMG 20251201 162806

Kaynak; Mira Haber 

Bir Cevap Yazın