Somali’de Türk SİHA’larıyla kanlı operasyon: Ankara, Müslüman bir ülkenin içinde Müslümanları vurdu
Somali Savunma Bakanlığı, Türkiye’ye ait silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) desteğiyle Eş-Şebab örgütünden geri alınan bir kasabada düzenlenen hava saldırılarının görüntülerini kamuoyuna sundu. Yayınlanan videolarda, Bayraktar tipi Türk SİHA’larının hedef aldığı bölgelerde çok sayıda Eş-Şebab mensubunun öldürüldüğü görülüyor. Ancak bu operasyon, Türkiye’nin “Müslüman kardeşlik” söylemine rağmen, Afrika’daki Müslüman bir ülkenin içinde yine Müslümanları vurduğu gerçeğini gözler önüne serdi.
“Müslüman Kardeşlik” Söylemi ile Sahadaki Çelişki
Ankara, yıllardır “ümmet” ve “Müslüman dayanışması” vurgusu yaparken, Somali’deki bu operasyonla sahada tam tersini uyguluyor. Eş-Şebab, ABD ve Batı tarafından “terör örgütü” olarak tanımlansa da, örgüt mensuplarının büyük çoğunluğu Somali halkından, yani Müslümanlardan oluşuyor. Türkiye’nin NATO müttefiklerinin çizdiği güvenlik ajandasına uyum sağlayarak bu tür grupları hedef alması, İslam coğrafyasında Batı’nın askeri politikalarına eklemlendiği eleştirilerini güçlendiriyor. Ankara, Gazze’de akan kanı durdurmak için SİHA’larını kullanmazken, Somali’de Müslüman bir gruba karşı rahatlıkla kullanıyor.
Gazze’de Sessizlik, Somali’de Ateş
İsrail’in Gazze’de aylardır sürdürdüğü bombardımanlarda binlerce sivil hayatını kaybederken, Türkiye’nin elinde bulunan SİHA’lar bu zulmü durdurmak için hiç devreye girmedi. Ancak aynı Türkiye, binlerce kilometre uzaklıktaki Somali’de, Batı’nın terör listesine göre “İslami grup” olarak tanımlanan Eş-Şebab’a karşı aktif bir şekilde SİHA saldırıları düzenliyor. Bu durum, Ankara’nın İslam coğrafyasındaki tavrının ilkesel değil, tamamen siyasi çıkar odaklı olduğuna dair eleştirileri güçlendiriyor.
Batı’nın “Terör Listesi”ne Göre Operasyon
Eş-Şebab’a karşı yapılan saldırı, ABD’nin Afrika’daki çıkarlarına hizmet eden bir çizgide gerçekleşti. Somali’deki operasyon, Türkiye’nin kendi bağımsız politikasıyla değil, Batı’nın terör listelerine göre belirlenen hedeflerle yürütüldü. Bu durum, Ankara’nın Afrika Boynuzu’ndaki varlığını, ümmet dayanışmasından çok, Batı’ya stratejik hizmet sunma politikasına bağladığını gösteriyor.
Müslüman Kanının Ucuzluğu
Operasyonda öldürülenler arasında örgüt mensubu olduğu iddia edilen çok sayıda Somali vatandaşı bulunuyor. Ancak bölgede bağımsız gözlemciler yok, sivil kayıplar olup olmadığına dair güvenilir bilgi de paylaşılmıyor. Eleştirmenler, “Batı’nın çıkarları uğruna Müslüman kanı dökmenin meşrulaştırıldığı” bir tabloya işaret ediyor.
Ekonomik Kriz Varken Savaş İhracı
Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, milyonlarca insanı yoksulluk sınırının altına iterken, hükümetin Somali gibi uzak coğrafyalarda milyarlarca liralık askeri operasyonlara kaynak ayırması tepki topluyor. Bayraktar SİHA’larının “etkili” olduğu görüntüler, yerli silah sanayisinin reklamı gibi kullanılıyor, bu da Müslüman topraklarda dökülen kanın aynı zamanda ticari vitrine dönüştürüldüğü eleştirilerini artırıyor.
Sonuç: Ümmet Söyleminden NATO Çizgisine
Somali’deki operasyon, Türkiye’nin “Müslüman kardeşlik” iddiası ile sahadaki eylemleri arasındaki keskin çelişkiyi bir kez daha ortaya koydu. Ankara, bir Müslüman ülkenin içinde Müslümanları hedef alarak, NATO ve Batı ittifakının güvenlik stratejisine uyum sağladı. Bu durum, Türkiye’nin İslam coğrafyasındaki itibarı için uzun vadede derin yaralar açma riski taşıyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.