Sahili kana bulamıştı; İsrail 230 kiloluk bomba kullanmış!

İngiliz The Guardian gazetesi, İsrail’in Gazze sahilindeki El-Baqa Kafeye düzenlediği hava saldırısında ABD yapımı 230 kiloluk (500 pound) MK-82 tipi bomba kullandığını ortaya koydu.

Gazetenin mühimmat uzmanları ve saha araştırmacılarına dayandırdığı haberine göre, saldırı sonucunda aralarında çocuklar, kadınlar, sanatçılar ve ünlü bir film yönetmeninin de bulunduğu 36 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi ise yaralandı.

Saldırıya ilişkin elde edilen parçaların incelenmesi, kullanılan mühimmatın geniş bir patlama etkisi ve ölümcül şarapnel yayılımı olan ağır bir silah olduğunu gösterdi. Uzmanlar, bu tür mühimmatın sivil yerleşimlerde kullanılmasının ayrım gözetmeyen ve hukuka aykırı bir eylem olduğunu vurguladı.

Human Rights Watch yetkilisi Gerry Simpson, İsrail’in saldırı öncesi hava gözetimiyle kafenin sivil insanlarla dolu olduğunu bildiğini belirterek, “Bu koşullarda ağır bomba kullanımı açık şekilde orantısızdır ve savaş suçu olarak soruşturulmalıdır” dedi.

Dublin Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Dr. Andrew Ford, kalabalık bir bölgede bu tür ağır silahların kullanımının Cenevre Sözleşmeleri’ne aykırı olduğunu ifade etti. Kopenhag Üniversitesi’nden Prof. Mark Schaak ise, bu tür mühimmatın sivil kayıpların yüksek olacağı bilinerek kullanılmasının savunulamayacağını söyledi.

Yaklaşık 40 yıldır hizmet veren ve askeri bir hedef olmayan El-Baqa kafe, Gazze’deki zor yaşam koşulları altında halka moral ve İnternet erişimi sağlayan az sayıdaki kamusal alanlardan biriydi. Bölgeye saldırı öncesinde herhangi bir tahliye uyarısı yapılmadı.

The Guardian’ın araştırmasına göre, olay yerinde güdümlü bomba parçaları ve termal batarya sistemi bulundu; bu da saldırıda MK-82 ya da İsrail’in benzeri olan MPR500 mühimmatının kullanıldığını ortaya koydu.

İsrail ordusu, saldırıda kullanılan mühimmatın hedefin niteliğine göre belirlendiğini savunurken, uzmanlar daha hassas ve küçük çaplı mühimmatlar varken ağır bombaların tercih edilmesini sivil kayıpların göz ardı edildiği bir uygulama olarak değerlendiriyor.

Saldırı, Gazze’ye yönelik bombardımanın sürdüğü bir dönemde gerçekleşti. İsrail tarafı saldırıları “hassas hedefleme” iddiasıyla savunsa da, Hamas ve uluslararası insan hakları kuruluşları, sivillerin kasten hedef alındığını ve bu tür saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtiyor.