Gazze’de sessiz kıyım: Açlık ve susuzluk, bombalardan daha sessiz öldürüyor

“Açlığın ve susuzluğun ağırlığı altında bedenlerimiz çöküyor! Hasbunallah ve ni’me’l-vekil!”

Bu feryat, Gazze’de görev yapan Al Jazeera muhabiri Enes el-Şerif’e ait. Onun bu sözleri, sadece bir gazetecinin tanıklığı değil; bir halkın tükenen nefesinin, eriyen bedenlerin ve çaresizliğin yankısı.

Yüz binlerce insanın yaşadığı Gazze, aylardır devam eden ablukanın ve bombardımanların ortasında ölüm sessizliğine gömülmüş durumda. Ancak bu kez ölümler, bombalardan değil; açlıktan, susuzluktan ve unutulmuşluktan geliyor.

Günlük ortalama sıcaklığın 40 dereceye dayandığı Gazze’de, temel insani ihtiyaçlara erişim neredeyse sıfıra inmiş durumda. Elektrik yok, temiz su yok, ilaç yok, ekmek yok. BM verilerine göre, bölgedeki insanların büyük çoğunluğu, artık sadece yardım tırlarına ulaşabilme ümidiyle yaşıyor ya da ölüyor.

Çocuklar açlıktan ölüyor, Dünya sessiz

Abluka altındaki bölgede özellikle çocuklar, açlığın en ağır faturasını ödüyor. Son günlerde bebek ve çocuk ölümlerinde keskin bir artış yaşandığı bildiriliyor. Yerel sağlık kaynakları, birçok ailenin çocuklarını açlık ya da susuzluk nedeniyle kaybettiğini doğruluyor. Artık anneler, süt yerine gözyaşı döküyor; babalar, oyuncak almak yerine mezar kazıyor.

Gazze’de insanlar ekmek kırıntısına, birkaç damla suya, bir kutu konserveye muhtaç. Market rafları boş, fırınlar kapalı. Sıcaklık, açlıkla birleşince insanlar baygın düşüyor, yaşlılar ve hastalar bir bir can veriyor.

Gazze bugün sadece savaşın değil, küresel vicdansızlığın da merkezinde. Her geçen gün, daha fazla çocuk açlıktan can veriyor. Her geçen gün, bir anne daha evladını toprağa koyuyor.

Ve dünya… hâlâ bakıyor, ama görmüyor.

Kaynak: Mira Haber