image 2025 05 14 17 16 59

İngiltere İsrail’e göz yumdu: “Soykırım mı? Nerede?”

İngiltere hükümetinden İsrail’e silah satışı tartışması: “Soykırım riski yok” gerekçesiyle devam kararı!

Geçtiğimiz yıl İngiltere hükümeti, Gazze’de bir soykırım yaşanma ihtimalinin “ciddi bir risk” taşımadığı yönünde bir değerlendirme yaptı. Bu görüş, İsrail’e yönelik bazı silah ihracat izinlerinin kısmen askıya alınmasından sadece haftalar önce açıklandı. Ancak bu kısıtlama, İsrail’in F-35 savaş uçaklarında kullanılabilecek parçaları kapsam dışı bıraktı.

Bu bilgiler, İngiltere hükümetinin İsrail’e F-35 parça ihracatına devam etme kararına karşı açılan yargı sürecinde mahkemeye sunulan belgelerde yer aldı. Dava, Filistinli hak örgütü Al-Haq ve İngiltere merkezli Küresel Hukuki Eylem Ağı (GLAN) tarafından başlatıldı ve ilk duruşması Salı günü Yüksek Mahkeme’de görüldü. Dava başvurusunun üzerinden 19 ay geçmiş durumda.

Bu süreçte, yeni seçilen İşçi Partisi hükümeti 2024 Eylül ayında yaklaşık 30 silah ihracat lisansını askıya aldığını açıklamıştı. Ancak hükümet, F-35 parçalarının ihracatına devam etti. Gerekçe olarak da bu parçaların küresel tedarik zincirinde yer aldığı ve doğrudan İsrail’e gönderilmediği, ayrıca ihracatın durdurulmasının “küresel güvenlik açısından risk” oluşturabileceği belirtildi.

Al-Haq ve GLAN, hükümetin F-35 parçalarını bu askıya alma kararının dışında tutmasının hem İngiltere iç hukukuna hem de uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunuyor. Özellikle Soykırım Suçunun Önlenmesi Sözleşmesi’ne aykırı davranıldığı vurgulanıyor.

Daha ne kadar delil gerek?

Ancak hükümetin hukukçuları, ortada henüz “gerçekleşmiş bir soykırım” olmadığı sürece, bu sözleşme kapsamında yükümlülük ihlali sayılamayacağını belirtiyor.

Hükümetin mahkemeye sunduğu savunma özetinde, “Şu ana dek hiçbir İngiliz ya da uluslararası mahkeme İsrail’in Gazze’de soykırım işlediği yönünde karar vermemiştir. Bu mahkemenin de böyle bir karara varması doğru olmaz,” deniliyor.

İngiltere: İsrail’in “soykırım kastı” yok

Hükümetin dayandığı Haziran 2024 tarihli bir değerlendirmeye göre, İngiltere’nin ihracat kontrollerinden sorumlu birimi olan İhracat Kontrol Ortak Birimi (ECJU), İsrail’in Gazze’de kasıtlı olarak soykırım gerçekleştirmeyi amaçlamadığını belirtti.

Aynı değerlendirme, İsrail’in uluslararası insancıl hukuka uymadığına dair bulguların, onun soykırım kastı taşıdığı anlamına gelmeyeceğini de ifade etti.

Raporda, “İsrail hükümeti adına konuşan bazı kişiler olumsuz açıklamalarda bulunsa da bu görüşler hükümetin geneli adına geçerli sayılmaz. Ayrıca, kadın ve çocuk sivillerin kasten hedef alındığına dair herhangi bir delil bulunamamıştır. Hatta sivillerin zarar görmesini azaltmak için bazı önlemler alındığına dair kanıtlar da mevcuttur,” denildi.

Dışişleri Bakanı David Lammy, göreve başladığında İsrail’in uluslararası hukuka uyup uymadığına dair yeni bir hukukî değerlendirme istemişti. 24 Temmuz’da önüne gelen raporlardan sonra iki farklı seçenekle karşı karşıya kaldı: Ya sadece Gazze’de kullanılabilecek silahların ihracatını durduracaktı ya da İsrail ordusunun kullanabileceği tüm silah sistemlerine yönelik tüm lisansları askıya alacaktı.

İkinci seçenek, bazıları doğrudan çatışmalarda kullanılmayan uçak parçaları, denizaltı ekipmanları ve güvenlik tarayıcıları gibi birçok lisansı da kapsayacaktı. Hükümetin savunmasına göre bu daha çok “siyasi bir mesaj” olurdu ve yasal zorunlulukların ötesine geçerdi.

Ayrıca, bu tür geniş kapsamlı bir askıya almanın İngiltere-İsrail ilişkilerine zarar vereceği, hatta İsrail karşıtı unsurlar tarafından “kötüye kullanılabileceği” endişesi de kararın arka planında yer aldı. Nitekim İngiltere’nin meselesi hiçbir zaman insan hakları olmadığı gibi, artık tamamen “İsrail düşmanları ne der?” kaygısı olmuş durumda.

Kaynak: Mira Haber, MEE

Bir Cevap Yazın