5848486697183069846 120

Şeriat yine dillerinde: Boğaziçi’nden Konak’a uzanan nefret söylemi!

Son günlerde Türkiye’de inanç özgürlüğü adına endişe verici gelişmeler yaşanıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde Nureddin Yıldız’ın konuşmacı olarak davet edilmesi, bir kesimde adeta linç kampanyasına dönüşen bir tepkiyle karşılandı. Bu akademik ortamda başlayan tepki zinciri, kısa sürede sokaklara taşarak, açıkça İslam düşmanlığına varan eylemlere dönüştü.

Son günlerde Türkiye’de inanç özgürlüğü adına ciddi endişelere neden olan gelişmeler yaşanıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde İslami sohbetleriyle tanınan Nureddin Yıldız’ın bir öğrenci kulübü tarafından konuşmacı olarak davet edilmesi, kısa sürede büyük bir tepkiler zincirine dönüştü. Sosyal medyada başlayan tepkiler, kampüs protestolarına, ardından da sokak eylemlerine taşarak daha geniş bir alana yayıldı. Bu sürecin sonunda yaşananlar, yalnızca bir kişiye yönelik eleştiriyle sınırlı kalmayıp, doğrudan İslam inancına yönelen bir nefret iklimine dönüştü.

“Şeriata Geçit Yok” Pankartı: Düşmanlığın Sembolü mü?

İzmir Konak’ta bir üst geçide asılan ve üzerinde “Şeriata, Faşizme, Karanlığa Geçit Yok!” yazılı pankart, bu sürecin geldiği vahim noktayı gözler önüne serdi. Sözde özgürlük ve laiklik savunması adı altında yapılan bu tür akıl almaz çıkışlar, doğrudan İslam inancını ve Müslümanları hedef almaktadır.

Şeriat: Sadece Hukuk Değil, Bir Yaşam Felsefesi

Kimi kesimlerin “şeriat” kelimesine yüklediği dar ve korkutucu anlam, hem cehaletten hem de ideolojik önyargılardan kaynaklanmaktadır. Oysa şeriat, Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde şekillenen, bireyin ahlaki, ibadet ve sosyal sorumluluklarını kapsayan bütüncül bir hayat sistemidir. 

Bugün “şeriata geçit yok” sloganı, yarın “Müslümanlara da yer yok” anlayışına evrilecekse, bunun adı özgürlük değil, kültürel tahakkümdür. Özellikle kamuya açık alanlara asılan sloganların taşıdığı mesajlar, toplumu ayrıştırmakta ve Müslüman vatandaşların kamusal alanda kendilerini dışlanmış hissetmelerine neden olmaktadır.

Boğaziçi’nden Konak’a: Kişiden Dine Yönelen Nefret

Nureddin Yıldız’a yöneltilen bireysel eleştiriler, sistematik bir İslam düşmanlığına işaret ediyor. Protestolar, zamanla bir kişinin değil, bir dinin temsilcilerine ve sembollerine yöneldi. Bu da gösteriyor ki mesele, akademik bir figürün daveti değil; İslam’ın kamusal alandaki meşruiyetine yöneltilmiş daha geniş çaplı bir sorgulamadır. Bu tür gelişmeler, yalnızca dini özgürlükleri değil, birlikte yaşam kültürünü ve sosyal dokuyu da tehdit ediyor.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın